DERGİSİ'NDEN ALINTIDIR
- Kiğılı maceranız nasıl başladı.
- Abdullah Bey "geç mağazanın başına" dedi.
- Abdullah Bey ile nasıl tanıştınız?
- Yıl 1998. Ben mağaza açacaktım. O dönem Emin Ermin Ermişler, Edip Uğur ve Raşit Özkaymak Abdullah Bey'in arkadaşları. Ve benden bahsetmişler. Raşit Bey daha sonra beni çağırdı. Abdullah Bey'in adresini ve telefonlarını verdi ve "Git görüş, mağazan için gerekli malları ondan al" dedi. Aynı şeyleri Edip Bey de söyledi. Gittim Abdullah Bey'in yanına. Heybetli bi oturuşu vardı. Elinde bastonu vardı ve çok etkilenmiştim. Askerden yeni gelmiştim ve çok gençtim. Bana bakarak "Sen mi satacaksın mallarımı?" dedi. Şaşkınlığımı üzerimden attıktan sonra "Abdullah Bey, siz benim arkamda olursanız, bana mal verirseniz bende o malı satacak yürek de var bilek de var" dedim. Çünkü ondan mal almak zor.. Parayla mal alamazsınız, çek mal alamazsınız.. "Tamam" dedi bana gülerek. Allah razı olsun.
İşi konuşmaya başlayınca bana üvertür malların da gerekli olduğunu söyleyip bana yardımcı olmasını söyledim. Beni diğer büyük marka sahiplerine yönlendirdi. Bana referans oldu o genç yaşımda. "Bu çocuğa ben kefilim, istediği kadar mal verebilirsin" dedi ulaştığı firma sahiplerine. O günlerde 3 milyar liralık mal verdiler. Kamyon dolusu mal aldım. Hepsini sattım. Allaha şükür kimseye mahçup olmadım.
- Peki 2007 yılında Kiğılı mağazasına nasıl geçtiniz?
- O dönem kriz vardı ve piyasa çok kötüydü. Aynı günlerde Yaylada AVM'ye mağaza açılacaktı. Abdullah Bey ile Edip Uğur bu konuyu konuşurken Mağaza Müdürü konusu geçmiş Edip Bey yine beni kastederek "Birol geçsin mağazanın başına senin oğlun sayılır" diye tavsiyede bulunmuş. Abdullah Bey "Onun mağazası var. Ayıp olur demesine rağmen Edip Bey onu ikna etmiş o gün. Daha sonra beni İstanbul'a çağırdı. "Ne dersin?" dedi. "Siz nasıl uygun görürseniz onu yaparım" dedim. Sonra da Mağaza Müdürü olarak devam etti. Aklında beni Bölge Müdürü yapmak varmış ama 2 yıl beni Mağaza Müdürü olarak denemiş. Taa ki Akçay'daki mağaza araştırması yapmamı isteyene kadar farkına varmadım. Akçay'da mağazayı açtık.
-Bölge Müdürü olmanız nasıl gerçekleşti?
- Akçay Mağazası açılınca Abdullah Bey'i aradım. Balıkesir'deki kendi mağazama geçmek için izin istedim. Bana orada biraz daha kalmamı söyledi ve sonra beni aradı. Direk "O bölgeyi yönetibilir misin?" dedi. Aynı lafı söyledim. Dedim ki "Abdullah Bey, siz benim arkamda olursanız, bu bölgeyi yönetecek yürek de var bilek de var bende" dedim. Kahkahalar attı. CEO'muz Hilal Bey de arka taraftan gülerek "Birol yapar, Birol yapar" diye destek verdi. Velhasıl Mayıs'ın 5'inde Bölge Müdürü oldum. İlk etapta bana 4 mağaza verdiler yönetmem için. Kütahya, Kütahya Sera, Burhaniye, Bandırma ve Akçay Olivecity ile Akçay Yasa'yı açtık. Şu an toplamda 8 mağaza var yönetimimde.
- Büyük markalar AVM'leri neden tercih eder?
- En önemlisi güvenlik. Kiralar da caddelerden ucuz. Bu Balıkesir için de geçerlidir. Bir diğer avantajı da hazır müşteri porföyü vardır. Her ay Balıkesir Yaylada AVM'ye en kötü ayda 400 bin kişi giriş çıkış yapar. Eğer senin mağaza düzenin. personel kaliten, ürün porföyün geniş ise müşteriyi tutuyorsun. Ayrıca diğer iyi markalarla aynı yerde olmanız çekim gücü oluşturur. Park sorununuz da olmaz.
- Balıkesir'in giyim zevki diğer şehirlere göre nasıl?
- Balıkesir'in halkı giyinmeyi bilir. İstanbulvari bir tarzı var. Klas giyinir. Bu kadar net söylüyorum. Cimri bir alışveriş kültürü yok. Beğensin yeter. Diyeceksiniz ki bunun fizibilitesini nasıl yaptın. Bizim İstanbul Korupark'ta Adbullah Kığılı mağazamız var. Bu diğer mağazalarımızdan biraz farklı. Concept Mağaza. Bir üst segment diyebiliriz. Haftasonları o kadar çok Balıkesir müşterisi var ki oranın Müdiresi arayıp gelen Balıkesirlilerin çokluğunu anlatır. Bu anlamda düşünürsek Balıkesir giyinmeyi seviyor.
- Kığılı açısından 2012 yılı nasıl geçti peki?
- Güzel geçti ama 2011 yılının biraz altındayız.
- Bunun belirgin bi sebebi var mı peki?
- Bu yıl malum kriz yılıydı tüm dünyada. Arap baharı Türkiye'ye uğramadı ama yine de dünyadaki yansımaları ekonomik olarak bizi de etkiledi.
- Müşteri politikanız nasıl?
- Bizde insanların kılığına kıyafetine veya sosyal statüsüne bakılmaz. Herkese eşit ve güleryüzlü yaklaşılır. Hizmet ayağımız çok iyidir. Mağazaya girdikleri andan itibaren ilgilenilir ve hemen neskafesi ikram edilir. İkram meselesi çok önemli. İnsanlar kendilerinin önemsendiğini bilmek ister. Ve biz bunu severek yapıyoruz. Çünkü para veren insan karşılığını almak ister ve onun hakkıdır. Daha önemlisi satış sonrası hizmet.Düğmen koptu, hemen getir terzimiz diksin. Zayıfladınız veya kilo aldınız, hemen getirip terzimiz size göre uygun hale getirsin.
10 Soruda Birol Demirel:
1. En sevdiği araba: BMW X6
2. En sevdiği yemek: Güveç
3. Vazgeçemediği tutkusu: Ailem ve Fenerbahçe
4- En sevdiği şehir: Balıkesir
5- Favori TV dizisi: Karadayı
6- Asla yapmayacağı tek şey: Hırsızlık
7- Son okuduğu kitap: Fatih Sultan Mehmet'in Hayatı
8- Tuttuğu Takım: Fenerbahçe
9- Balıkesir'de Favori Mekanı: Metropol Nargile Evi
10. Dinlenmek için ne yapar: Nargile içmek ve çocuklarıyla
Birol Demirel
|