|
Hasan Cengiz Sarıca |
İpek Nineyi çoğunuz bilmezsiniz.
Ben bile sadece hikayesini duydum.
Rahmetli anneannemin kapı komşusuydu.
Eski Edremit caddesinde dar bir yokuşta ahşap evi vardı.
Tek oğlu varmış İpek Ninenin, canı gibi sevdiği; bakıp büyüttüğü, okutup pilot yaptığı bir oğul.
Sonra baş göz etmiş onu, güzeller güzeli bir kızcağızla evlendirmiş.
Aynı evde yaşamaya başlamışlar.
Gelin güzel, gelin alımlı
Ama bir o kadar da vicdansız, merhametsiz biriymiş..
Her gece odalarına çekildiklerinde
“ Anneni istemiyorum, ona ayrı bir ev tutalım “ cümlesiyle başlayan
Hatta bazen şiddetini artırıp, sinir krizleriyle süslenmiş kavgalarla
Evi huzursuzluğa mahkum edermiş.
Ah İpek nine, ah!
Ahşap ev bu, ses tutmaz ki odalarında…
Ne konuşulursa
Hepsini duyar, bir köşede sessiz sedasız ağlarmış.
Oğlunun da içinde bulunduğu durum zormuş tabii
Allah kimseyi hayırsız insanlarla sınamasın
Düşünsenize bir tarafta annen
Diğer tarafta karın
Yine bir gece
Hava da kapalıymış anlatılanlara göre
Kadın yine başlamış, bağırıp çağırmaya
Konu belli “ Annen bu evde bizimle yaşamasın “
Hiç karşılık vermemiş erkek
Erkek susarsa korkmak gerek, der eskiler
Ya başka bir kadında huzuru arar
Ya da ipleri kopartır, çeker gider…
Pilot da öyle yaptı sanırım
O kapalı, hafif yağmurlu gecede
Uçuş nöbeti için çekip, gitmiş
Ve o gece Balıkesir’de bir uçağın düştüğünden bahsetmiş ajanslar.
Gazeteler görev şehidi diye haber yapmışlar.
Erkan tören düzenlemiş Asri Mezarlıktaki şehitlikte
Ah ipek Nine, ah!
Bir köşeye yığılıvermiş
Gözleri kan çanağı
Kalbinde evlat acısı
Allah rahmet eyleye!
İpek nineye ne oldu, bilmiyorum.
Ya sormadım anneanneme ya da söyledi de ben unuttum
Gelin nereye gitti, bir başkasıyla evlendi mi
Yoksa başının etini yediği kocasının, geride kalan dul maaşını da yiyerek hayat mı tüketti
Onu da bilmiyorum
Bildiğim
Çocukları olmadığıydı
İyi ki olmamış derdi rahmetli anneannem
Ananı istemiyorum diye
Her gece huzursuzluk yapan bir kadından
Ana da olmazdı ki zaten…
|