Şifrem?
137 Kişi Online WebMail   Bize Yazın

Kepsut

Paylaş
Sık Kul. Ekle

Efsaneler ve Türküler

EFSANELER :
Bundan 20-25 yıl kadar önce Nimet adında bir kız nişanlanır. Sonra düğün hazırlıklarına başlanır. Düğüne bir hafta kala çeyizler serilir. Ama düğüne üç gün kala Nimet ölür. Nimeti çok seven arkadaşları onun adına türkü yakarlar.
Sandık basılı kaldı Davul asılı kaldı Nimet'imin çeyizleri Dizle basılı kaldı
Yüreğimde acı var Sol yanımda sancı var Koymayın beni kabire Dünyada özencim var
Bağa vardım yaprağa Elim değdi toprağa Gelinliğimi giyemeden Girmem kara toprağa
Yürüğimde bu acı Yokmu bunun ilacı Doktorlar da bulamadı Nimet'imin ilacı
Suya girdim çizme ile Yüzümü örtün yazma ile Yarim mezarımı kazsın Altın saplı kazma ile
Zeynep adında bir kızı, sevmediği bir oğlana (çobana) zorla nişanlamışlar. Sevdiği oğlanla beraber çobanın bulunduğu bayıra gidip nişanlısı olan çobanı öldürmüşler ve bir çam ağacının dibine gömmüşler. Çobanın köpeği de başından hiç ayrılmamış. Böylelikle çobanın cesedi ortaya çıkmış. Bunun arkasından yakınları bir türkü yakmışlar.
Koyunların sürüsü Arpaların demedi Şu Kepsut'un hanları
Arkada kaldı birisi Koyunların meledi Şıngırdaklı camları
Çifte yengeler arıyor Gidi gavur katil Zeynep Zeynep için yapılmış
Çam dibinde ölüsü Nasıl kıydın Memedi Balıkesir damları
Balıkesir ve yöresinde olduğu gibi Kepsut yöresinde de söylenen bazı türkülerden örnekler.
Demirciler demir döver, tunç olur.
Sevip sevip ayrılmak güç olur
Sen gidersen benim halim nice olur.
Getir hanım tabakama bakayım, Bakayım da bir sigara yakayım, Sen şöyle git, ben arkama bakayım.
Getir hanım, fereceni geyeyim, Geyeyim de mahkemeye gideyim, Sen şöyle dur, ben davamı göreyim.

TÜRKÜLER

Kepsut  Türküsü
Arabamın esbiti
Deh deh! deh aman da
Dolaşalım Kesbit'i
Deh! deh aman da
Aslan Mahmutum gel
Gel aman da
Yılmaz Mahmutum sel.
Arabamın bardakbaşı
Deh deh! deh aman da
Mahmut efelerin başı Deh! deh aman da Aslan Mahmutum gel Gel aman da
Yılmaz Mahmutum gel.
Bu türkünün orijinali emekli öğretmen Zekiye KÜLAHLIOGLU hanımefendiden alınmıştır.

EDALI YAR
Kulağımdaki küpeler Evimizin önü burçak
Fiatı seksenbeşe Yolarım kucak kucak
Yarim benle konuşacakmış Başka yar istemem
Buluruz tenha köşe İlle mektepli olacak
Yeşil Kepsut ilçemiz Zemzem akar suyumuz Sevip, sevip ayrılmak Yoktur öyle huyumuz
Edalı yar
Söyle abe kara gözlüm Ne derdin var
Edalı yar
Söyle abe kara gözlüm Ne derdin var
Edalı yar
Söyle abe kara gözlüm Ne derdin var

HİLİM
Ey hilimi hilimi Ben dokurum kilimi Vallah billah olacağım Şen Kepsut'un gelini
Gümbürdesin gümbürdesin telleri Benim yarim yeşil Kepsut berberi
Kepsut'un su deposu gülüm
Yeni yapıldı yeni Hani caymam diyordun gülüm
Kimler caydırdı seni
Gümbürdesin gümbürdesin telleri Benim yarim yeşil Kepsut'un dilberi
Kepsut'un minaresi gülüm Yanıyor idaresi Benim yarim yok burada gülüm Yok mu bunun çaresi
Gerçek hikayesi olan, yine bu yörelerde çok sevilip söylenen bu güzel türkü de örnek olarak alındı.

AYŞE TÜRKÜSÜ:
Köyün en güzel kızlarından Ayşe'ye köy delikanlıları tutkundur. Ayşe'nin, aşıklarından hiçbirine meyli yok. Yalnız henüz evlenme çağına gelmeyen bir delikanlıyı gözüne kestirmiştir. Mutlaka onunla evlenmek istiyor. Ve vakit bekliyor. Köydeki genç aşıkların ise buna tahammülü yok. Aralarında şöyle bir türkü söyleyerek Ayşe'ye karşı hislerini döküyorlar.
Ayşemin vakti de geçti Yokuş başının odası Ufacık kuş üzümü
Üç güzel baktıda geçti Ayşe hanımın dadası Görsem yarin yüzünü
İkisi şöyle dursun Ayşe hanımı sorarsan Ben ağlasam söylesem
Birisi yaktı da geçti Pencere başıdır odası Belki tutar sözünü
Aman Ayşem duman Ayşem Dağlar başı dolan Ayşem
Aman Ayşem mor menekşem Dağlar başı dolan Ayşem
Aman Ayşem duman Ayşem Dağlar başı dolan Ayşem

TÜRKÜ1
Ağlaya ağlaya yüreğime kan doldu. Siyah zülfün al yanak üstüne ben oldu.
Ağlaya ağlaya yüreğime kan doldu. Siyah zülfün al yanak üstüne ben oldu.
Ağlaya ağlaya yüreğime kan doldu. Siyah zülfün al yanak üstüne ben oldu.
Kayfa olsam, dolapta kavrulsam, Duman olsam, dağ başına savrulsarn,
I Türk Dili 2 Şubat 1933. Sayı 2031 Derleyen : Muallim Şckercioğlu, O.Nazif

İpek olsam, yar boynuna dolansam
Ağlaya ağlaya yüreğime kan doldu. Siyah zülfün al yanak üstüne ben oldu.
Oduncular dağdan odun indirir, Gözyaşlarını çifte dermen döndürür, Bakışların senin, adam öldürür.
Ağlaya ağlaya yüreğime kan doldu. Siyah zülfün al yanak üstüne ben oldu.

TÜRKÜ2
Sabah sabah ne gezersin önümden? Aşkım çoktur, korkmaz mısın ölümden? Bir gün olur, ne çekersin elimden!
Yaktı beni kaşlarının karası, Turak olsun gül memenin arası.
Sabah sabah seyredelim balıyı, Aşkım çoktur, ver içelim doluyu, Çok ararsın benim gibi deliyi
Yaktı beni kaşlarının karası, Turak olsun gül memenin arası.
Sabah sabah ben hocamdan okurum. Okur okur, bülbül gibi şakırım. (Üryalamdan eksilmiyo çakırım)
Yaktı beni kaşlarının karası, Turak olsun gül memenin arası.

TÜRKÜ3
Tunamın köprüsü kurulu kaldı. Yapköy'den bir oğlan hurulu kaldı. Anası babası kaygıya daldı.
Eyvah halim eyvah, sana ne oldu? Çakır gözlü Alişen kimlere kaldı?
Halil'in belinde tabanca parlıyor. Tabancanın kurşunu yüreğini dağlıyor. Çifte doktorlar geldi yaraları dağlıyor.
Eyvah halim eyvah, sana ne oldu? Çakır gözlü Alişen kimlere kaldı?
Eyvah halim eyvah, sana ne oldu? Çakır gözlü Alişen kimlere kaldı?

TÜRKÜ4
Karaltılar kol atar Düşman bize top atar Annelerin haberi yok Kepsut Taburu batar
Güzelim güzelim kasatura belinde Benim yarim, zebil Alamanni elinde
Kır buğdayın özünden Çıkmam yarin sözünden Yarın asker sevk olacak Öpsem yarin gözünden
Güzelim güzelim, yumurtanın sarısı Hallerimi söylemeden oldu gece yarısı
Yolda buldum bir ayna Kayna yüreğim kayna Nazlı yarin yoluna Gitsin yüzelli kayma
Güzelim güzelim kasatura belinde Benim yarim, zebil Alamanni elinde
Dereköy'ün sazları İpek dokur kızları Yarime ey i bakın Oraların kızları
Güzelim güzelim kasatura belinde Benim yarim, zebil Akmanın elinde
Kara kat ıran mı yok Suya götürenim yok Yare selam yol 1 asanı Alıp götürenim yok Yol üstünde yuvamız Kabul olmaz duamız Ağlaşman kuzularını Şehit düştü babanız
Güzelim güzelim, yumurtanın sarısı Hallerimi söylemeden oldu gece yarısı
Güzelim güzelim kasatura belinde Benim yarim, zebil Alamanni elinde
Yeşil Kepsut çeşmesi Aktı da gürlemesi Doktor benim derdimi Bildi de söylemedi.

KEPSUT MANİLERİ   
Çıktını Kepsut başına Ağlar gözüm dinmiyor Soğuk sulardan içtim Yangın yürek sönmüyor
Yağmur yağar incecik Islar bizi hincicik Feslehandan gencecik Yemenimin yeşili
Değirmenin lasını Sil gözünün yaşını
Yemenim turalıdır Kenarı oyalıdır
Yemenim allı nıorlu Elimden aldı zorla
Sana müjdeler olsun Şimdi buldum eşimi
Motor aldım seksene Motorumu çeksene Yeşil Kepsut ilçesinde Efendi gibi gezsene
Dostlara haber verin Sevdiğim buralıdır
Fabrika basmaları İstanbul'da dokunuyor Fidan boylu sevdiğim Şu Kepsut'ta okuyor
Ben yarimi bilirim Az buçuk orta boylu
Kara kara kazanlar Kara mektup yazanlar Cennet yüzü görmesin Aramızı bozanlar
Hey gemici gemici Nerden aldın pirinci Okulların içinde Kepsut ortaokulu birinci
Hamam mahalle yolunda Kıravatın yellensin Madem beni seviyorsun Bekle ablan evlensin
Hey hilimi hilimi Ben dokurum kilimi Yemin ettim olacağım Yeşil Kepsut gelini
Dolmuş geliyor dolmuş Dolmuşa neler olmuş Şu Kepsut'un kızları Hepsi dalgacı olmuş
Aya baktım ayaklı Kapıları dayaklı Şu Kepsut'un kızları Hepsi elma yanaklı
Haydi yarim kaçalım Dere tepe aşalım Kepsut içine gelince Hemen nikahı basalım
Yılana bak yılana Yılan kaçtı ormana Annem beni verecek Kepsut'lu bir oğlana
Deniz geçer sal değil Sözlerim masal değil Gönül çarşıda pazarda Satılacak mal değil
Yenice mahalle tepesi Yolları yokuş olmasa Şu Kepsut'ta gözüm yok İlle yarim olmasa
Kepsut'un su deposu Yeni yapıldı yeni Hani caymam diyordun Kimler caydırdı seni
Kepsut'un şeftalisi Lezzetlidir yemesi Kolay değil sevdiğim Çabucak yar sevmesi
Ayakkabım tavanda Beşbin lira babamda Antepliye gidecem ama İlle gözüm Kepsut'luda
Kız saçların pek uzun Gören desin maşallah Bizim evde gelin yok Sen olursun inşallah
Kepsut'un minaresi Yandandır eklemesi Devam et okuluna Kolaydır beklemesi
Elma attım denize Geliyor yüze yüze Şu Kepsut'un kızları Dokuz bin dokuz yüze
Gidiyom gidemiyom Yolu terk edemiyom Kepsut'taki yarimi Hiç unutamıyom
Tren geliyor tren Kemal Paşadan beri Kepsut'luyu seviyorum Yedi yaşamdan beri
Kulağımdaki küpeler Kösteklidir köstekli Ayrılmam yarimden Küçücükten istekli
Ana mari ana
Yapsana bana gözleme
Ben gurbete gidiyom
Ana beni özleme
Kaniye Toprak, Sülbiye Kurnaz, toplanan bu maniler; Şeremetler, Nusret köylerinden derlenmiştir.
Bahçemizde kelem var
Arkamızdan gelen var
Eski yar şöyle dursun
Yeni yarden selam var
Bahçelerde gülüm var      Sabah sabah doğuyor Gül değil zümbülüm var  Şu dünyanın güneşi Güzelliğim yok ise İçlerim de yaşıyor
Sana dath dilim var Şu ayrılık ateşi
Tenzile Tekin, Kadriye Aşçı hanımlardan bire bir öğrenciler tarafından , Kansız, Karaçaltı, Örenli, Serçeören, Seçköy, Kelebek, Büyükkatrancı
Kara duda yaslandım Yağmur yağdı ıslandım Ben babamın evinde Lokum ile beslendim
Oy birinci birinci Bakkaldan aldım pirinci Öğretmenler içinde Bizim ösretmen birinci
Oğlanın adı Mehmet Üzüm getir sepet sepet Bir kaşımı oynatsam Vallahi delirecek
Kızın adı ay Fatma Soğuk suya su katma Utanıyorum yarim Yolda bana laf atma
Kızın adı Münevver Merdivenden iniver Dünürlüğe gelince Yaşım küçük deyiver
Karşıdaki taşlan
Denize dalayım mı
Kızın adı Emine


Koyun mu sandın yarim Benimle dalga geçmeyi Oyun mu sandın yarim
Bir balık alayım mı Ay battı güneş doğdu Daha yalvarayım mı
Gel duvarın dibine Bir çuval çerez gettim Döktüm köpek önüne
 
KEPSUT ŞİİRLERİ
KEPSUT

Bahçeler boyunca yeşil kavaklı
Bir gelin gibisin telli duvaklı
Sende güzelliğin sırrı-mı saklı
Füsundan örülmüş bir elsin Kepsut
Kıvrım kıvrım Simav çağıltı sunar Fecirle tutuşur gurupla yanar Ruh bu güzelliğe sanmam-ki kanar Gönüllerde esen bir yelsin Kepsut
Sabahın ufukta bir pembe nazar
Böğürtlenli yollar kıvrım kıvrım uzar
Sevdan damla damla gönlüme sızar
Derdimi gözümden sezersin Kepsut
Çarşında şiirden bir ahenk güler Asırlık çınarlar mavi gölgeler Pazarda açılır mavi gölgeler Hülyamda nakışsın Emelsin Kepsut
Yenice (İnce) mahallene uzansan biraz
Değirmen başından gönül ayrılmaz
Çağıl çağıl sular köpük köpük naz
Bahçe bahçe sevda dizersin Kepsut
Kızlarının yüzü kendinden boya Topukta saçları meneviş oya Akşamla inince kol kola suya İnce ince melal edersin Kepsut
Bedri GİDER


DURAK
Dolana dolana vardık Kepsut'a
Kavuştuk ah taze peynire süte
Vasıta cımanzar Kepsut'tan öte
Helaki yolumuz pek ırak değil
Sanmayın güzergahta hattadır Durak Göklerde yedinci kattadır Durak Aslında bir bucak ad'tadır Durak Helaki manada son durak değildir.




Bu Konuya Toplam 0 Yorum Yapılmıştır.   

Ad : Soyad :
E-Mail : Şehir :
Ülke :      
Başlık :
Mesaj :
Güvenlik Kodu :            
 

Henüz Yorum Yapılmamış.

Tüm Başlıklar

Coğrafya
Efsaneler ve Türküler
Konumu
Kültür
Tarihçe
Balıkesir Firmalar
Balıkesir Ürünler
Balıkesir Reklam
Haberler
Resim Galerileri
Balıkesir
Bandırma
Edremit
# #
Balıkesir Öğrenci Yurtları
Balıkesir Kahvaltı Mekanları
Web Sayfası Talep Formu
Firmanı Ücretsiz kaydet

Copyright © 1997 - 2024 balikesir.com Bize Yazın      Kullanıcı Sözleşmesi       Kvkk Bilgilendirmesi