Balıkesir’de 2005 yılında ağaçtan düşmesi sonucu kırılan sol kolu, hayatının riske girmesi sonucu ampute edilmek zorunda kalan Uğur Demir'in kolunun, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Refik Özbal’ın hatası nedeniyle kesildiği Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun ardından Sağlık Şurası'nın oybirliğiyle verdiği rapor sonrasında kesinleşti. Yargılaması süren doktor hakkında 2 yıl hapis ve 3 yıl meslekten men cezası isteniyor.
Yüksek Sağlık Şurası'nın profesörler ile uzmanlardan oluşan heyeti yaptığı toplantıda, şu kararı verdi: "Uygun olmayan antibiyotik tedavisi verilmesi neticesi oluşan uzuv kaybında Dr. Refik Özbal'ın kusurlu bulunduğuna Şuramızca oybirliğiyle karar verilmiştir." Rapor, olaydan sonra ihmale arka çıkan bazı çevrelerin de artniyetlerini ortaya koydu.
Balıkesir Devlet Hastanesi’ndeki ihmaller zinciri sonrasında yaşanan “sağlık skandalı” Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunun ardından Yüksek Sağlık Şurası'nın da oybirliğiyle aldığı karar sonrasında yeni bir boyut kazandı.
Basit bir kol kırığı nedeniyle kaldırıldığı hastanede uygulandığı ileri sürülen yanlış tedavi sonucu hayatını kaybetme gelen Uğur’un kolunu “Doktor hatası” nedeniyle kaybettiği Yüksek Sağlık Şurası'nın kararıyla da netleşti. Böylece, Balıkesir Devlet Hastanesi yönetiminin skandaldan sonra yaptığı resmi açıklama yanında Tabip Odası'nın "hekim hatası yok" şeklindeki yazılı beyanının da gerçekleri yansıtmadığı belgelenmiş oldu.
EN ÜST KURULUN RAPORU MAHKEMEYE GÖNDERİLDİ
Balıkesir kamuoyunda “tarihi tıp davası” olarak nitelendirilen ve bir çocuğun kolunun kesilmesiyle sonuçlanan olayla ilgili davada yeni bir gelişme yaşandı.
Balıkesir'de 5 yıl önce Temmuz ayında ağaçtan düşerek kolunu kırınca, Balıkesir Devlet Hastanesi'ne götürülen çocuğun, ''yanlış müdahale sonucu kolunun kesilmesine neden olduğu'' iddia edilen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Refik Özbal ile ilgili yargılama sürecinde mahkeme heyetinin Sağlık Şurası'na gönderdiği dosya görüşülerek karara bağlandı.
Ülkemizde sağlık hizmetleri ve eserleriyle tanınmış profesör ve uzmanlar arasından seçilerek oluşturulan Yüksek Sağlık Şurası, Balıkesir 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin talebi üzerine yaptığı değerlendirmede, Uğur'un tedavisini üstlenen doktorun kusurlu bulunduğunu oybirliğiyle karar verdi.
BİLİMSEL RAPOR HEKİM HATASINI AÇIKCA GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR
Sağlık Şurası raporunun sonuç bölümünde, Uğur'a uygulanan tedavi yönteminde yanlışlıklar yapıldığına vurgu yapılarak şöyle denildi:
"Önkol kırığına ilk müdahalede sirküler alçı ve yara bakını yapılmasının uygun olduğu, ancak devamında dolaşım kontrolü, alçının kama şeklinde açılması ve atele çevrilmesinde gecikilmesi, yara bakımı ve kontrolü ile gelişen enfeksiyonun tespitinde geç kalınması, ilk ameliyatta yeterli değerlendirme yapılmadan ameliyatın sonlandırılması ve devamında ikinci ameliyata neden olunması ve anaros enfeksiyonlarda ilk tercih olan penisilin ve klindamisin seçilmeyerek uygun olmayan entibiyotik tedavisi verilmesi neticesi oluşan uzuv kaybında Dr. Refik Özbal'ın kusurlu bulunduğunu Şuramızca oybirliğiyle karar verilmiştir."
ADLİ TIP DA, HEKİMİ KUSURLU BULMUŞTU
Balıkesir'deki "sağlık skandalı" ile ilgili Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu da, “Dr. Refik Özbal’ın uygulamalarının tıp kurallarına uygun olmadığı”na oybirliğiyle karar vermişti.
Kurul ayrıca, açık kırığın tabii bir komplikasyonu olarak gazlı gangrenin meydana gelebileceğinin bilinmesine karşın Uğur’a ilk müdahaleyi yapan Dr. Refik Özbal’ın sanata uygun olarak açık yaraya müdahalede bulunmadığına yer verildiği öğrenilen raporunda, Uğur’a uygulanan tedavi yönteminin de yanlış olduğu kanaatini Balıkesir 2. Suluh Ceza Mahkemesi'ne bildirmişti.
DR. ÖZBAL: “HERŞEY MÜKEMMEL” DEMİŞTİ
Balıkesir Devlet Hastanesi’nde yaşanan ihmaller zinciri sonucu ölümle burun buruna gelen Uğur'un burada tedavisini üstlenen Doktor Refik Özbal, aileye merak edilecek hiçbirşeyin bulunmadığını, tedavinin mükemmel olduğunu söylemişti.
Özbal’ın, uzman olmasına rağmen, açık kırığın sağlıklı bir tedavi uygulanmaması halinde gazlı gangrene dönüşebileceğini bilemediği ve bunun belirtisi olan kokuyu hissetmesine karşılık, Uğur’a “altına mı yaptın” diye çıkıştığı da, talihsiz yavrunun ifadelerinde yer almıştı.
Özbal, gazlı gangrene dönüşen kolu buna rağmen ameliyat etmiş, ardından aileye, “Herşey yolunda gitti, yarın Uğur’u taburcu ederiz” demişti.
Uğur’un kolundan gelen kötü kokunun gangren başlangıcı olduğu ise, bir başka hekimin tesadüfen devreye girmesiyle anlaşılmıştı. Bunun üzerine Uğur, ailenin çabalarıyla 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaldırılarak burada yaşama döndürülmüştü.
HASTANE YÖNETİMİ DE, TABİP ODASI DA HALKI YANILTMIŞTI!
Balıkesir Devlet Hastanesi yönetiminin skandaldan sonra yaptığı resmi açıklama yanında Tabip Odası'nın "hekim hatası yok" şeklindeki yazılı beyanının da gerçekleri yansıtmadığı belgelenmiş oldu. Hastane adına Başhekim Yardımcısı Ali Hikmet Karan imzasıyla yapılan resmi açıklamada, "gazlı gangren oluşmadığı" vurgulanmış, Tabip Odası'nın o dönemdeki başkanı Hülya Balkanlı da, doktor hatasının bulunmadığını yazılı olarak kamuoyuna açıklamıştı. Gerek Adli Tıp Kurumu gerekse Yüksek Sağlık Şurası'nın kararları, o dönemde yapılan açıklamaların 'gerçek dışı" olduğunu ortaya koydu.
BALIKESİR’DE DE KUSURLU BULUNUP CEZA VERİLMİŞTİ
Balıkesir Devlet Hastanesi'nde yapılan müdahaleden sonra kolunun dirsek altından kesilmesi olayıyla ilgili olarak Balıkesir Valiliği İl İdare Kurulu'nun yaptırdığı soruşturmada, o dönemde Devlet Hastanesi'nde Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı olarak görev yapan Refik Özbal, kusurlu bulunmuştu.
Balıkesir Valiliği İl Disiplin Kurulu da bunun üzerine, Uğur'un kolunun hekim hatası yüzünden gazlı gangren olduğu sonucuna vararak doktor hakkında, 1-3 yıl süreyle ''Kademe ilerlemesinin durdurulması'' cezası verilmesini kararlaştırmıştı. Dr. Özbal, bu gelişmelerin ardından Devlet Hastanesi'ndeki görevinden ayrılarak bir özel hastaneye geçmişti.
2 YIL HAPİS, 3 YIL SÜREYLE MESLEKTEN MEN CEZASI İSTENİYOR
Uğur'un ''yanlış müdahale sonucu kolunun kesilmesine neden olduğu'' iddia edilen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Refik Özbal hakkında açılan ceza davasında yargılanmasına 30 Mart 2010 Salı günü Balıkesir 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde devam edilecek. Cumhuriyet Savcısı Bülent Elmas tarafından hazırlanan iddianamede, Özbal’ın 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması, ayrıca 3 yıl süreyle meslekten uzaklaştırılması talep edilmişti.
UĞUR, ÖLÜMDEN DÖNMÜŞTÜ
Bilindiği gibi; 1 Temmuz 2005 tarihinde arkadaşlarıyla saklambaç oynarken ağaçtan düşen Uğur'un kırılan kolu, kaldırıldığı Balıkesir Devlet Hastanesinde ''yanlış müdahale'' sonucu ''gazlı kangren'' olduğu gerekçesiyle sevk edildiği 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinde hayati tehlike riski nedeniyle dirsek altından ampute edilmek zorunda kalmıştı. Uğur, olaydan sonra aylarca aynı hastanede tedavi altında tutulurken, yaşadığı travmanın hafifletilmesi amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Merkezi’nde uzun süre tedavi görmüştü.
Ajans10
29.03.2010