Balıkesir'de, merkeze bağlı Karamanköy halkı, askeri atış sahasının bitişiğindeki ikametlerinden taşınmak istediklerini dile getirdi. Askeri üssün atış alanı ile adeta iç içe olan yerleşim yerindeki vatandaşlar, gerek uçakları atış talimi gerekse miadı dolan mühimmatların imhası sırasında zor anlar yaşıyor.

   İmha edilen mühimmatlardan kopan şarapnel parçaları köydeki evlere isabet ederken, Sadettin Alkan isimli şahıs, evinin bahçesindeyken bir şarapnel parçasının başına isabet etmesinden saniye farkıyla kurtulduğunu, hışırtı sesi duyunca kendini ahıra atıp ölümden döndüğünü söyledi. Köylüler, yıllardır süren bu soruna kimsenin çare bulmadığını, tek çarenin köyün başka bir yere taşınması olduğunu belirterek, yetkili makamların seslerine kulak vermesini istediler.

   Karamanköy'de ikamet eden vatandaşlardan Sadettin Alkan, "Evin avlusuna girdim, traktörden indim bir hışırtı sesi duydum, korktum, kendimi hayvan damına atmamla beraber bir gürültü koptu. Az önce durduğum yerden dumanlar çıkıyordu, bir şarapnel parçası olduğunu gördüm. Saniye farkıyla kafamı sıyırdı, isabet etse şu anda ölmüştüm belki" diyerek yaşadığı korkuyu anlattı. Evdekilerin de büyük korku yaşadığını söyleyen Alkan, yaklaşık 1.5 kiloluk demir parçasını göstererek, "Buna insan dayanır mı? Mümkün değil. Kalp rahatsızlığım var, şok oldum. Çocuklar da korkudan çığlık attılar. Başka evlerin de çatıları delinmiş" dedi.

   Sadettin Alkan'ın komşusu da her gün aynı korkuyu yaşadıklarını belirtti. İçinde bomba ve roketlerin de bulunduğu son kullanım tarihleri dolmuş olan mühimmatların imhası sırasında yaşanan patlamaların huzursuz ettiği Karamanköylüler, "Köyde patlamadan önce, mesela, 'Saat 11.30'da herkes uyanık olsun' diye anons yapılıyor. Sonra, atış yapılıyor yada mühimmat imha ediliyor. Şarapnel parçaları, patlamanın çıkardığı sessin etkisi evlere de zarar veriyor. Çocuklarımız hep korku içindeler" diyerek çaresiz
olduklarını dile getirdiler. Ölümden dönen Sadettin Alkan, "Hani, 17 Ağustos'ta deprem nasıl oldu? İşte, bu bombalar patladığı zaman bu şekilde sallanıyoruz" dedi.

   Bir başka vatandaş ise kendisi evde olmadığı sarada evin çatısına düşen şarapnelin çatıyı deldiğini, patlamadan korkan ev halkının korkudan evden kaçtıklarını anlattı. Bazı vatandaşlar ise küçük yaştaki çocuklarının patlamalardan çok korktuklarını, korku sendromu içinde büyüdüklerini söyleyerek şikayetlerini dile getirdi. 49 yaşındaki Sadettin Alkan, yaklaşık 35 yıl önce, 15'li yaşlarında yine aynı evde bir uçağın kanadındaki benzin deposunun evlerine düştüğünü, sonra askerlerin depoyu alıp, geçmiş olsun
dileğinde bulunup gittiğini anlattı.

"ASKERİMİZ GÖZBEBEĞİMİZ"
Evinin çatısına büyük bir şarapnel parçası isabet eden Mustafa Ayaz isimli vatandaş da, yaşadıklarını anlatırken, askerden Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) bir şikayetlerinin olmadığını, ancak, sorunlarına da bir çare bulunması için kendilerine yardım edilmesi gerektiğini söyledi. Bu tür imhaların başka alanlarda yapılabileceğini belirten Karamanköylüler, yıllardır sahipsiz bırakıldıklarından yakındı. "Askerimize sözümüz yok" diyen Sadettin Alkan, "Askerimiz başımızın üzerindedir, bizim askerimize bir
sözümüz yok. Ancak, burada rahatsız oluyoruz, huzurumuz kalmadı. Yıllardan beri kaç insan sakatlandı, patlamalar yüzünden. Kiminin parmağı koptu, kiminin kolu koptu, kimi kafayı yedi. Gerekli tedbir alınmalı. Evimin bahçesine düşen parça başıma isabet etseydi beni kimse kurtarabilir miydi? Burada bir ocak sönerdi" dedi.

"KÖYÜMÜZÜ TAŞISINLAR"
Köyün yaşlılarından Mustafa Ayaz'ın evinin çatısını delip içeriye giren şarapnel parçasını gören komşusu, "Eve gelirken o parça öyle bir ses yaparak geldi ki, parçayı gördüm, bir insana gelse anında götürür" diye tanık olduğu olayı anlattı. Mustafa Ayaz ise, "Benim askeriyeden bir şikayetim yok, yalnız bunu burada patlatmasınlar. Bunları uçaklar atmıyor. Bunları burada patlatıyorlar. Patlatılan bombaların parçaları yağmur gibi üzerimize yağıyor. Askeriyeden falan şikayetim yok. Yalnız, buna önlem
alsınlar. Bir insanın yüzüne gelse ne olurdu? Açık denizler var, daha geniş yerler var, oralarda patlatsınlar. Başka yerde patlatılmasını rica ediyoruz, orada ekinler yanar diyorlar, ekinler yanarsa yansın kardeşim, insan öldükten sonra. Yağmur yağar gibi bomba patlıyor, onun evine düşüyor, bunun avlusuna düşüyor. Bana tazminat verse ne yapayım? Ben öldükten sonra neye yarar ki? İsterse bana Türkiye'yi bağışlasınlar. Bu nasıl iyi olacaksa öyle yapsınlar. Bizi koruma altına alsınlar" diye konuştu.

   Onlarca seneden beri atış sahasındaki patlamalara alışkın olan Karamanköylüler, artık buna dayanamadıklarını, tek çarenin köyün imar ve iskan olarak bir başka bölgeye taşınması gerektiğini, böylelikle, atış sahasının da genişleyeceğini, insanların da her an ölüm korkusundan kurtulup huzur içinde bir hayata kavuşacaklarını belirterek, yetkili makamlardan yardım beklediklerini kaydettiler. Balıkesir'de, kısa geçmişte baraj kenarındaki Selimiye köyü, su altında kalma riskine karşılık boşaltılmış, insanlar
bir başka yerleşim alanına yeniden inşa edilen köylerine yerleştirilmişti. Karamanköylüler, Selimiye köyü gibi taşınabilmeyi umuyor.

09.07.2008