BMM Genel Kurulu, Başkanvekili Nevzat Pakdil başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da gündem dışı söz alan CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın dinlenmesi olayını gündeme taşıyarak, hükümeti eleştirdi. Okay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ı istifaya davet etti. 

   Okay'ın eleştirilerine hükümet adına cevap veren İçişleri Bakanı Atalay, önce yaşanan olayla ilgili bilgi vermek istediğini söyledi. CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın üst düzey bir kamu görevlisiyle, bir merkez valisiyle CHP Genel Merkezi'ndeki odasında bir görüşme yaptığını kaydeden Atalay, bu görüşmenin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ifadesine göre geçen cuma günü yapıldığını belirtti.
 
   Daha sonra bu görüşmeye ilişkin bazı konuların bir gazetede yer aldığını hatırlatan Atalay, bu haberin pazartesi günü yapıldığını kaydetti. "Benim için hangi gazete olduğu önemli değil" diyen Bakan Atalay, bu arada ne CHP yönetimi tarafından ne de Önder Sav tarafından dinleme iddiasıyla ilgili olarak yetkili mercilere intikal ettirilen bir bilgi, bir şikayet, bir talep bulunmadığını belirtti. 

   Bir başka gazetenin bu konuyu gündemde tutma adına dün bir haber yaptığını dile getiren Atalay, CHP lideri Baykal'ın da çıkıp aynı gün bir basın toplantısı düzenlediğini, bir dizi ithamlarla AK Parti'yi, hükümeti ve güvenlik birimlerini suçladığını anlattı. CHP yöneticilerinin hem savcı hem hakim gibi davrandıklarını kaydeden Atalay, "Kararlar verilmiş. Hiçbir incelemeye, araştırmaya gerek yok. Bunu yapanlar belli. Böyle ifadeler" diye konuştu. 

   Baykal'ın, Öndev Sav'ın odasının devletin güvenlik güçleri tarafından dinlendiğini iddia ettiğini ve hem Başbakan'ı, hem de kendisini istifaya davet ettiğini belirten Atalay, "Ben şimdi kendisine soruyorum. Sayın Grup Başkanvekili'ne de soruyorum. Bu iddialar doğru çıkmazsa ne yapacaksınız? Daha konu araştırılmamış. Siz de bilmiyorsunuz" şeklinde konuştu. 

   Kanunlara göre bu olayın Cumhuriyet Başsavcısı'nın görevi olduğunu ifade eden Atalay, buna karşın emniyet birimlerine de talimat verdiğini ve idari araştırma ve soruşturmayı başlattığını söyledi. AK Parti olarak bugüne kadar Türkiye daha fazla açık toplum olsun diye mücadele verdiklerini anlatan Atalay, bütün yasal düzenlemelerde bunun görülebileceğini bildirdi. 

Atalay, şunları söyledi: 

   "Biz AK Parti'yiz. Bizim bu konularda hesap verilemeyecek hiçbir şeyimiz yoktur. Bizim alnımız aktır. Bizim öyle karanlıklarla, komplolarla falan işimiz yok. Biz hep açıklığı, özgürlüğü, insan haklarına saygıyı savunuyoruz. Bize hiç kimse bu konularda bir şey söyleyemez. CHP hiç söyleyemez."

   Yasa dışı dinlemenin bir insan hakkı gaspı, özgürlüğe tecavüz, insan özgürlüğüne darbe olduğunu söyleyen Atalay, buna daima karşı olduklarını ve daima kınayacaklarını vurguladı. Herkesin yapması gerekenin olayları aydınlatmak, failleri bulmak ve cezasını vermek olduğunu belirten Atalay, "Biz buna varız" dedi. 

   Cumhuriyet savcısının görevinin başında olduğunu ve soruşturma başlattığını ifade eden Atalay, Ankara Valisi'ne bu konuda yazılı talimat verdiğini ve savcıları göreve çağırdığını, Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın işlem başlattığını söyledi. 

   Güvenlik birimleriyle ilgili suçlamayı kesinlikle kabul etmediğini belirten Atalay, böyle bir şeyin kesinlikle söz konusu olmadığını ifade etti. Hiçbir şey bilmeden, dişini tırnağına takmış gece gündüz Türk milletinin güvenliği için uğraşan güvenlik birimlerinin peşin peşin suçlanmaması gerektiğini vurgulayan Atalay, bunun çok yanlış olduğunu ifade etti. 

   İçişleri Bakanı Atalay, CHP'ye bir çağrıda da bulunarak, şöyle dedi: 

   "Bütün bunlara güveniniz yoksa ortak komisyon kuralım ve birlikte takip edelim. Gelin ortak komisyon kuralım ve bunun üzerine sonuna kadar gidelim. Biz hükümet olarak elimizden gelen her katkıyı vereceğiz. CHP'lilerden daha fazla bu işin aydınlatılmasını biz istiyoruz. TBMM olarak, ana muhalefet partisi olarak yapmamız gereken bunların üzerine birlikte gitmektir. Daha olayın ne olduğu belli olmadan hükümeti suçlayan, Başbakan'ı istifaya davet eden, güvenlik birimlerimizin hepsini suçlayan, 'dinlendik' diyen, 'bir gazeteye bunu güvenlik birimleri verdi' diyen, 'hükümet bunu yaptırdı' diyen bir ana muhalefet partisini de kınıyorum. Böyle bir şey olamaz. CHP Grup Başkanvekili ifade ediyor. 'Gözleri dönmüş' diyor. Bu ifadeler kullanılıyor. Büyük bir güven içinde ülkemizde yanlış ne varsa üzerine birlikte gidelim çağrısını yapıyoruz. Birlikte komisyon kuralım, sonuna kadar üzerine gidelim. Nerede ne varsa bulalım. Faili kimse bulalım ve cezalandıralım." 

   Bu olayın üzüntü verici olduğunu ve kendilerini de üzdüğünü kaydeden Atalay, bu konunun aydınlatılmasını herkesten daha çok istediklerini belirtti. Bu peşin açıklamaların CHP'yi mahcup da edebileceğini söyleyen Atalay, konuyu birlikte araştırmaları gerektiğini ifade etti. Konunun etik boyutunun da bulunduğunu kaydeden Atalay, bir ana muhalefet partisi Genel Sekreteri'nin bir merkez valisini davet ederek makamında bir ilin il başkanı gibi sorular sorduğunu ve bilgiler aldığını dile getirdi.
 
   Buna karşın konularının bu olmadığını, bununla ilgilenmediklerini söyleyen Atalay, "Bunları da medyada görüyorsunuz, vatandaş da konuşuyor. Daha bir hafta önce din özgürlüğünü hiçe sayan, peygambere saygısızlık şeklinde ifadeler kullanan sayın Genel Sekreter, sonra bir valiyi çağırıyor, validen il başkanı gibi bilgiler alıyor. Bunlar da işin boyutu. Bunları da birileri birazcık gündeme getirsin" diye konuştu. 

   Hukuksuzluğun her türlüsüne karşı olduklarını dile getiren Atalay, bu olayı hiçbir şekilde onaylamadıklarını ve sonuna kadar takip edeceklerini vurguladı. Atalay, şunları kaydetti: 

   "Siz vazgeçseniz de biz takip edeceğiz. Bunu takip edeceğiz ve bunu ortaya çıkaracağız. Bizim hayatımız bunlara karşı mücadeleyle geçti. Toplumumuzda 'insanlar dinleniyor, gözetleniyor' korkusunu, endişesini yaymaya hakkımız yok. Haksız yere bunlar yaygınlaştırılıyor. 

   Vatandaşlarımızı bu tür endişeler içinde yaşatmaya hakkımız yok. Türkiye bir hukuk devleti. Biz bunu güçlendirmekle görevliyiz. Biz hükümet olarak bu çağrıyı yapıyoruz. Şunu da ifade ediyorum. CHP beni bakan yapmadı, istifa falan da etmiyorum. Bu olayların hiçbir yönü tasvip edilemez. Açık çek, yüce Meclis'e açık çağrı, hükümetim adına tam yetkiyle söylüyorum. Buyurun ortak komisyon kuralım ve bu olayı aydınlatalım. Söyleyeceğim budur." 

   Bu arada İçişleri Bakanı Atalay, konuşmasının ardından CHP sıralarına giderek CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol'la görüştü. CHP milletvekillerine ait koltuklarda oturan Atalay ve Anadol uzun süre sohbet etti.

30.05.2008