İvrindi'ye bağlı Okçular Köyü'nde ikamet eden 3 çocuklu Çelik ailesinin, 8 yaşındaki erkek çocukları, doktorların tespitine göre, binde bir görülme olasılığı olan, "SSPE" hastalığına kapıldı. Okçular İlköğretim Okulu'nda öğrenim görürken 2007 Nisan ayında teneffüste arkadaşlarıyla oynarken yere düşen Mustafa Çelik'i öğretmeni evine gönderdi. Mustafa okuldaki düşme olayından sonra bir daha düzelmedi. Başı sürekli yana yatan ve ayakta durmakta güçlük çeken talihsiz çocuk, hastane hastane dolaştırıldı.
Önce ilçedeki İvrindi Devlet Hastanesi'ne, sonra Balıkesir Atatürk Devlet Hastanesi'ne, Balıkesir'den İzmir Behçet Uz Çocuk Hastanesi'ne ve nihayet Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilen çocuk, hiçbir tetkike cevap vermedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki doktorun isteğiyle belinden alınan su İstanbul'daki özel bir laboratuarda tahlil edilen çocuğa SSPE teşhisi konuldu. Mustafa'nın, bebekliğinde geçirdiği kızamık hastalığı sırasında beynindeki hücrelerin zarar gördüğü, 7 sene sonra ortaya çıkan rahatsızlığın bundan kaynaklandığı belirtildi.
MADDİ YARDIMA İHTİYAÇLARI VAR
Çiftçilikle geçinen, maddi durumları iyi olmayan aile, İvrindi Kaymakamlığı'nın sağladığı Yeşil Kart ile tedavi giderlerini karşılarken, SSPE hastası Mustafa'nın alması gereken, "İSOPRINOSINE" adlı hapın ise Türkiye'de bulunmadığı için Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmadığı, bu sebeple ailenin kendi imkanları ile Almanya'dan getirtmeye çalıştığı bildirildi. 1 kutu hapı 100 AVRO'ya satın aldıklarını söyleyen baba Ramazan Çelik (34), aylık ilaç giderlerinin ortalama 350,00 YTL olduğunu belirtip, bunu karşılamakta zorlandıklarını, zaman zaman kaymakamlıktan yapılan bir miktar yardım ve anneye bağlanan aylık cüzi miktardaki parayla ödemeleri yapıp geçinmeye çalıştıklarını anlattı.
Çocuğunun rahatsızlığı sebebiyle elindeki hayvanlarını satıp, üzerine borca giren Ramazan Çelik, "Yaklaşık 5 milyar lira borcum var. Bazen ilaç parası yetmiyor, kaymakamlık yardım ederse birazını oradan karşılıyoruz. Evin geçimi, ilaç masrafı, ayda 4-5 sefer Balıkesir'e gitmek zorunda kalıyorum. Çocuğun damlası var, uyuşturucu. Burada vermiyorlar, yeşil reçete istiyorlar. Ağrı gelince kullanıyoruz, bazen havale geçiriyor, hemen Balıkesir'e götürüyoruz. Ben bu borcumu ödersem ilacı rahat şekilde alabileceğiz. Doktorlar, 'Ne zaman ne olacağı belli olmaz' dedi. Bir buçuk yılı geçti, artık biz buna alıştık. Benim sıkıntım bu borçlar. İzmir'de, 'Artık alışın buna' dediler. Nereye gittiysem aynı şeyi söylediler" diyerek, maddi yardım talebinde bulundu.
Zeytin işçiliği yaparak ailesine katkıda bulunmaya çalışan anne Hatice Çelik (35) ise, çocuklarının gözlerinin önünde eriyip gitmesine dayanamadığını, Mustafa'nın hastalığa yakalandığından beri duygularını ifade edemediğini hatta hiç ağlayamadığını söyleyerek üzüntüsünü ifade etti. Anne Çelik, "Ben zeytine gidip geliyordum. Mustafa, okulda düşmüş, sonra hep düşmeye başladı. İvrindi'ye götürdüm, oradan Balıkesir'e gönderdiler, Balıkesir'den de İzmir'e. Devamlı olarak kafası yana yatıyordu. Bebekliğinde yaşadığı kızamığı tam çıkartamamış. O da beyninde hasar oluşturmuş. Devamlı başındayız. Ağlayamıyor, o bazen kendi bildiğine gülüyor, bizle hiç alakası olmuyor. Kafasına ağrı geldi mi biz de yemek yiyemiyoruz. Başında üzülüyoruz, ağlıyoruz" dedi.
"DELİ"RTEN NOT
Yeşil Kart'a bağlı olarak İvrindi'deki sağlık ocağından aldıkları Mustafa Çelik'e ait sağlık karnesine bir görevlinin el yazısı ile yazdığı, "Deli" şeklindeki not, Çelik ailesinin üzüntüsünü daha da artırdı. Acılı baba, hiçbir doktorun böyle bir teşhiste bulunmadığı Mustafa'yı birilerinin deli yerine koymasının kendilerini adeta çileden çıkardığını, bunu yapanların insan olamayacağını belirtti.
Ramazan Çelik, "Sağlık karnesine deli yazmışlar. Bu çocuk sadece hasta, ama, buraya deli yazmışlar. Bunu kimin, neden yazdığını öğrenmek istiyorum. Benim çocuğum hasta, doğuştan da değil, sonradan daha geçen sene okula giderken oldu" diyerek tepkisini ve üzüntüsünü dile getirdi.
Mustafa'nın ablaları Dilek (14) ve Cennet de (12), kardeşlerinin hastalığına çok üzüldüklerini, onun bir an önce iyileşmesini istediklerini söyleyip, gözyaşı döküyorlar. Çelik ailesi, biricik oğulları Mustafa'nın bu şekilde de olsa hayatta kalması için gereken ilacın temini ve masrafların karşılanması için kendilerine uzanacak yardımları bekliyor.
15.05.2008