Lozan Barış Antlaşması'na ek olarak 30 Ocak 1923'te imzalanan Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi'nin ardından Yunanistan'dan Balıkesir'de Manyas Gölü'ne kıyısı bulunan Bandırma ilçesine bağlı kırsal Bereketli Mahallesi'ne göç eden vatandaşlar, o dönem dedelerinin bölgede yaşayan "Don Kazakları"ndan öğrendiği balıkçılığı yıllardır sürdürüyor.
Yunanistan'da tarım ve hayvancılıkla uğraşırken Manyas Gölü'nün kıyısına göç eden vatandaşlar, o dönem aynı bölgede yaşayan "Don Kazakları"ndan balıkçılığı öğrenip bu alana yöneldi.
Kazakların zamanla bölgeden ayrılmasının ardından göçmenlerin ana geçim kaynağı balıkçılık oldu. Şu an 650 nüfusu bulunan Bereketli Mahallesi sakinlerinin yüzde 70'i geçimini balıkçılıkla sağlıyor.
Mahalle Muhtarı Süleyman Sigo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedelerinin 1923 yılında gemilerle Bandırma'ya göç ettiğini söyledi.
Atalarının daha sonra eski ismi Hamidiye olan Bereketli'ye geldiğini belirten Sigo, şunları kaydetti:
"Dedelerimiz Yunanistan'da çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşıyormuş. Buraya gelince bir süre eski mesleklerine devam etmişler ancak o dönem burada Don Kazakları yaşıyormuş. Onlar geçimini balıkçılıkla sağlayıp iyi para kazanıyormuş. Atalarımız onlardan balıkçılığı öğrenmişler ve o tarihten sonra köyümüzün ana geçim kaynağı balıkçılık oldu. Mahalle halkımızın yüzde 70'inin geçim kaynağı balıkçılık. Bunun dışında tarım ve hayvancılık da var. Mahallede 650 kişi yaşıyor. Elimizden geldiği kadar geleneklerimizi de yaşatmaya çalışıyoruz."
- "Eskisi gibi balık olmuyor, su çok kirlendi"
Bereketli Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Engin Altın da gölden tuttukları "İsrail sazanı"nı Suriye ve Irak'a ihraç ettiklerini belirtti.
Önceleri balıkçılıktan daha çok kazandıklarını ancak son zamanlarda göldeki balık çeşitliğinin azalmasına bağlı olarak gelirlerinin düştüğünü dile getiren Altın, şöyle devam etti:
"Eskisi gibi balık olmuyor, su çok kirlendi. Yayın ve turna balığı yok oldu. Sadece 'İsrail sazanı' avlayabiliyoruz. Bunu da Irak ve Suriye'ye gönderiyoruz. Bu şekilde geçimimizi sürdürüyoruz. Göçmen olduğumuz için arazimiz çok az. Hayvancılık için mera problemimiz de var. Bunlar da bizi balıkçılığa yönlendiren sebepler arasında yer alıyor."
- "Günlük 100-200 kilogram arasında avlıyoruz"
Balıkçılardan Cemil Gında da bir devlet kurumundan emekliye ayrıldıktan sonra balıkçılığa başladığını aktardı.
Bunu yıllardır ata mesleği olarak sürdürdüklerine değinen Gında, "Onların yanında öğrenmiştim bu işi. Duruma göre günlük 100-200 kilogram balık avlıyoruz. Balığın kilogramını 1,30 liradan satıyoruz. Hem kendimize hem de ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz." diye konuştu.
Mehmet Dinç de küçük kayıklarla balık avladıklarını dile getirerek, "Babalarımızın Kazaklardan öğrendiğini biz devam ettiriyoruz. Geçimimizi gölden sağlıyoruz. Bunun dışında çok az tarım ve hayvancılık var. Yılın 6 ayı balıkçılık yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Balıkesir Haberleri
30.01.2019