Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu ve Ayvalık Belediyesi tarafından düzenlenen 23. Engelliler Şenliği bünyesinde ‘Dünden Bugüne Engelli Hakları’ adını taşıyan panel yapıldı. Panele Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü Araştırma ve Geliştirme Projeler Daire Başkanı Tayyar Kuz konuşmacı olarak katıldı. Genel müdürlükleri bünyesinde toplam 85 adet rehabilitasyon merkezi, 86 adet umut evi, 149 adet özek bakım merkezi, 5 adet gündüzlü aile danışma merkezi, 64 huzurevi, 60 adet ağır engelli ve yaşlıların barındırıldığı huzurevlerinin bulunduğunu anlatan Daire Başkanı Tayyar Kuz, 2005 yılında hayata geçirilen Engelliler Yasası ile Türkiye’deki engellilere yönelik çalışmaların adeta çağ atladığını savundu.

Engelliler Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle 2007 yılında evde bakım hizmetlerinin başladığını hatırlatan Kuz, “O yılın sonunda bu evde bakım hizmeti alanların sayısı 30 bini buldu. Bugün ise bu rakam 467 bin 778’e ulaşmış durumdadır. Yani yarım milyon insana her ay evde bakım hizmeti veriyor. Bunlara bakıcılarına bakanlığımız aracılığıyla ülke genelinde her yıl 5 milyar liraya yakın bir parayı bakım ücreti olarak ödüyoruz” dedi.

“SOKAKLARDA YARI AÇ YARI TOK YAŞAMAK ZORUNDA KALAN ŞİZOFREN HASTALARINI KURTARIYORUZ”

Engelliler Kanununun çıktığı 2005 yılında Türkiye genelinde 35 adet olan bakım rehabilitasyon merkezlerinde 2 bin 658 kişi bulunurken, bugün ise 187 merkezde 6 bin 400 kişiye ulaşıldığını belirten Tayyar Kuz, “Bu merkezlerimizin bulunmadığı bölgelerde de bakanlığımız tarafından kiraladığımız apartman dairelerinde 5-6 engelli çocuğumuzun konuşlandırıldığı umut evi verdiğimiz hizmetlerle engellilerimizin eğitilerek, hayatta kendi kendilerine yetebilmelerinin önünü açmaya çalışıyoruz. Yapılan bu çalışmalarla kimsesiz durumda olan ve sokaklarda yarı aç yarı tok yaşamak zorunda kalan şizofren hastalarını da büyük ölçüde yaşamak zorunda kaldıkları sokaklardan kurtarmaya çalışıyoruz. Bizim kurumlarımız bir hapishane değildir. Bu insanlarımız tüm gün dört duvar arasında bırakılmıyor. Bu insanlar istedikleri zaman barındıkları bu kurumlardan dışarı çıkıp, toplumun içine karışıyor ve sonrasında da yeniden barındıkları kuruma geri dönebiliyor. Bu konuda sadece zihin engellilerimizde belirli sınırlamalar var. Bunu da hem zihin engelliye zarar gelmemesi hem de onun başkalarına zarar vermemesi için yapıyoruz” diye konuştu.

Kuz, 2005 yılından bu yana aradan geçen süreçte engellilere yönelik çalışmalar kapsamında özel eğitim ve rehabilitasyonun kapsamı genişletilip, Emekli Sandığı ve SSK mensuplarına Bağkur’luların da dahil edildiğini, bunun yeşil kartlılarla birlikte çok yüksek bir sayıya ulaştığını sözlerine ekledi.

02.10.2015