Balıkesir’de arsenikli su tartışmaları üzerine bir açıklama yapan Sözat, "Arsenikli suyu ilk defa basından duymuş olduk. Bu çok önemli kanserojen maddedir. İnsanların kanser olmasında etkili bir faktördür. İçilememesi gereken bir sudur. İçilmemesi gereken bir suyun tarımda kullanılması yanlıştır. Zaten bu yasada da vardır. İçilemeyen suyu zirai üretimde kullanamazsınız. İçilemeyen sular üründe kalıcı izler bırakır. Bu yüzden kanun bunu yasaklamıştır. Bilmeden köylümüz bunu kullanmış, içmiş, şu anda da bu konuda bir tespit varsa bunun tedbiri almak lazım. Bildiğim kadarıyla içme suyu depolarının temizlenmesi için işlemler yapılıyor. Bunları süratle yapmak lazım. İçmemek ayrıca sulamada da kullanmamak lazım. Çünkü içemediğiniz suyu tarımda kullanamazsınız. Ama buna kimsenin baktığı yok" dedi.

Sulardaki nitrat ve nitrojen oranlarının artışını kanalizasyonların çeşme sularına karışmasına bağlayan Sözat, “Balıkesir’de yaşadık bunu, bazı köyler ısrarla kullanıyor. Tahlillerden nitrojenli, bakterili çıktığı halde, maalesef pek hassas davranmadılar. Bugün o köyde o çeşmenin suyu içilmiyor, hayvanlar bile zaman zaman içmiyor diye şikayetler geliyor bize. Hayvanların içmediği suyu insanlara içirtmeye kalkmak yanlış. Balıkesir merkezde 5-10 köyde, ama ilçelerimizde, özellikle maden yataklarının olduğu yerlerde, Bigadiç, Dursunbey, İvrindi ve Sındırgı gibi yerlerde bu arsenikli su kullanımının daha çok görüldüğü belirtiliyor. Maden sahalarında daha ayrıntılı araştırma yapmak gerekiyor. Ben son zamanlarda kanserin artmasının sebepleri arasında bu da var mı diye düşünüyorum. İnsanları düşündürüyor haklı olarak. Zaten suyun tahlilini yapan tek kuruluş Sağlık Bakanlığı’dır. Suyla ilgili çalışmalarda Sağlık İl Müdürlüğümüze çok görevler düşmektedir. Ben kısa zamanda tedbir alınacağını sanıyorum" şeklinde konuştu.

28.11.2014