Konuklarına, çay, kahve ve gözleme ikramı yapan Kaplan, tarihi binanın içini ve dışını da etnoğrafik eserlerle süsledi. Bir zamanlar, zeytin işçilerinin kaldığı, deve ve atların bağlandığı tarihi bina restore edildi. Yaklaşık 2 yıl önce restore ettiği binada hizmet veren Veysel Kaplan, her geçen gün müşterilerinin arttığını anlatırken, müşteriler de tarihi dokudan etkilendiklerini söylediler. Çanakkale’den gelen Hasan Mandacı, “Çanakkale’den Ayvalık Cunda adaşına dolaşmaya gittik. Dönüşte de çay evini ziyaret ettik. Gayet hoşumuza gitti. Dekoru gayet güzel. Gayet rahat edilebilecek bir yer. Geçen herkese tavsiye ederim” dedi. İşletmeci Veysel Kaplan da, “Bu bina 1947 yılında inşa edilmiş. İnsanlar, zeytin tayfalarını barındırmak için yapmış. 1969-70 e kadar hizmet vermiş. Tabi o zamanlar arabalar olmadığı için beygirleri develeri bağlamak için de yerler yapılmış. Ama zaman içinde bina harabe haline gelmiş. Sadece ana duvarları kalmış. Biz, önceki yıl buranın restorasyonuna başladık. Devamında da hizmete açtık. Müşterilerimiz takipçilerimiz oldu. Biz de her geçen gün müşterilerimize dada iyi hizmet vermek için çalışıyoruz. Şu anda çay kahve, gözleme ikramı yapıyoruz. Vatandaşlar, yanında getirdikleri yiyecekleri de yiyebiliyorlar. İşyerimiz de eski insanların kullandıkları eski eşyaları sergiliyoruz. Müze havası verdik buraya. Amfora, yaba, düven ve çıkrık gibi şeyler. Daha önce atalarımızın kullandıkları şeyler ilgi görüyor. Çok çok mutluyuz.. Müşterilerimiz de memnun. Yaz sezonu olunca yoğun oluyor. Kışın da kapalı mekanda mangal yapabiliyorlar. Sıcak bir ortam hazırladık. Tüm müşterilerimizi bekliyoruz” dedi.
Ziyaretçilerden Sibel Ekşi ise, “Bu konağa ilk gelmemize rağmen sıcak bir havası var. Temiz bir havası var. Olağanüstü tarihi sergilemişler. Herkesin gelip geçerken uğrayabileceği, sıcak bir çay içebileceği bir yer. Herkese önerebilirim” dedi.
13.08.2014