‘Havranlı Arşivci Mehmet’ lakaplı emekli Mehmet Uçar’ın 35 yılda biriktirdiği Havran Tarihi arşivinden alınan resim, fotoğraf ve CD’lerden oluşan ve 350 belgenin bulunduğu ‘Atatürk, Çanakkale Zaferi ve Havranlı Kocaseyit’ adlı sergiyi Havran Kaymakamı Yasin Öztürk açtı. Sergiyi açmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Kaymakam Yasin Öztürk “ Özellikle öğrencilerimizin bu sergiyi ziyaret edip tarihimizi yakından tanımaları için çalışacağım. Yılların birikimi olan bu eserleri halkımızla paylaşan Havranlı Arşivci Mehmet Uçar’ı kutluyorum” dedi.

Havran ilçesinde 1975'te Kıbrıs Barış Harekâtı'nı anlatan bir dergi görüp satın aldığını ve arşiv merakının da bu şekilde başladığını belirten Mehmet Uçar, “Merakım sayesinde dev bir kütüphaneye kavuştum ve arşivim bir hazine kadar değerlidir. Tek amacım Kaymakamlığımız veya belediyemiz destek verirse Havran’da özel bir kütüphaneye sahip olmaktır. 35 yılda 30 binin üzerinde belge içeren hazine değerinde bir arşive sahip oldum. Birçok akademisyen gelip evimdeki belgelerden çalışma yaptı. Herkes yararlanabilir” dedi. 12. kişisel sergisini açtığını söyleyen Havranlı Arşivci Mehmet Uçar, 35 yılda 3 bin 600 adet CD, 5 bin 700 adet kitap, 6 bin 400 adet dergi, Havran hakkında yazılan yaygın ve yerel basında yayınlanan 13 bin 800 adeti geçen gazete, dergi ve bin 600 adet kasetler ile 30 binin üzerinde oluştuğunu söyledi. 20 Mart 2014 tarihine kadar açık kalacak olan ‘Atatürk, Çanakkale Zaferi ve Havranlı Kocaseyit’ adlı sergi, 20 Mart 2014 tarihinden sonra da Edremit Lisesi Sergi Salonunda da açılacak ve 5 gün süreyle açık kalacak.

HAVRANLI SEYİT ONBAŞI KİMDİR?

Seyit Onbaşı, 1889 yılının Eylül ayında Balıkesir’in Havran İlçesi ilk adı Manastır, sonra Çamlık köyü, bugün ise kendi adını taşıyan ‘Kocaseyit Köyünde’ dünyaya geldi. Babasının adı Abdurrahman, annesinin ki Emine idi. Seyit, 1909 yılının Nisan ayı başlarında askere alındı. 1912'de Balkan Savaşları’na katıldı. Savaş bitiğinde terhis edilmedi ve topçu eri olarak Çanakkale Cephesi’nde, son olarak ta ‘Ülke yanarken ben evde duramam’ deyip, İstiklal Savaşında görev aldı. Afyon taraflarında yaralandı ama yine de İzmir’e girdi. Çanakkale Savaşları’nda gösterdiği kahramanlıkla adını Türk tarihine yazdırdı. Rumeli Mecidiye tabyasının ağır toplarının bulunduğu kısma Ocean’ın fırlattığı büyük bir düşman mermisi düşmüş, tabyanın cephaneliği isabet aldığından büyük bir infilak meydana gelmişti. Arkadaşı Niğdeli Ali’nin desteği ile 276 kilo gelen top mermisini sırtlayıp topa süren ve İngilizlerin ‘Batırılamaz’ dedikleri Ocean Zırhlısını kısa sürede denizin sularına batırdı.

Seyit Onbaşı 1918 sonbaharında köyüne döndü. Sanatı olan ormancılık ve kömürcülüğe devam etti. 1934 tarihinde yürürlüğe konan soyadı yasasıyla “Çabuk” soyadını aldı. 1939 yılında akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle ‘Zatüriye’den vefat etti.

14.03.2014