Derginin Aralık sayısına konuşan eski ATO Başkanı ve CHP’nin Ayvalık Belediye Başkan aday adayı Rahmi Gençer, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne zeytinyağı satamadığını, zira zeytinyağında Türkiye’ye yüzde 40 ithalat vergisi koyan AB’nin; Tunus, İsrail gibi ülkelere 50 bin tonluk kota koyarken, Türk zeytinyağını ise görmezden geldiğini vurguladı. Gençer’in dergide verdiği röportajda, bu yıl 9’su düzenlenen Zeytin Hasat Günleri’ni başlatırken, temel hedeflerinin Ayvalık zeytin ve zeytinyağının dünyaca ünlü kalitesine dikkat çekmek olduğunu vurguladı.
Hasat Günlerinde, ‘Zeytinyağı; Türkiye’nin Milli Yağı’ sloganını belirlerken, nihai amaçlarının tüketimi arttırmaya yönelik olduğunu vurgulayan Gençer, “Çünkü geride bıraktığımız Hasat Şenlikleri bize buna mümkün olduğunu gösterdi. Biz bu şenliği ilk düzenlediğimiz de yani dokuz yıl önce kişi başına yıllık ortalama zeytinyağı tüketimi 900 gram civarındaydı. Bugün 19 kiloya ulaşmış durumdadır” dedi.
Finans Dünyası dergisinde yaptığı röportajda, Ayvalık’ta yöresel zeytinyağı markalarının hızla arttığına işaret eden Gençer, “Bu markalarımızın hepside kaliteleriyle de Ayvalık’a yakışan markalardır. Uzun soluklu olabilmeleri için burada bize düşen Ayvalık zeytinyağının kalitesini ve farkını tüketiciye en iyi şekilde anlatabilmektir” ifadelerini kullandı. Zeytinyağı sektörü açısından Coğrafi İşaret Sistemi’nin büyük bir öneme sahip ve kaliteli zeytinyağının güvence altına alınması için artık bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Rahmi Gençer, “Biz de Ayvalık Ticaret Odası olarak Coğrafi İşareti bu inançla ve uzun soluklu bir süreci hedefleyerek aldık. B,r başka deyişle Ayvalık zeytinyağlarının doğal yapısı, üretim şekli gibi kendine özgü karakteristik özellikleri artık koruma altında. Bununla bağlantılı olarak bir Zeytinyağı Analiz Laboratuarı kurduk. Laboratuarda zeytinyağı tadım kursları düzenliyor ve bu alanda uzmanlaşmak isteyenleri eğitiyoruz. Böylece coğrafi işaretlemenin uygulanması ve izlenmesi daha da kolaylaşıyor. Bu arada Ayvalık Ticaret Odası’nın Oda ve Borsaların hizmet kalitesinin tescil belgesi niteliğindeki akreditasyon belgesine sahip olduğunu da belirtmek isterim” dedi.
“UZZK GÜÇLÜ OLMALI”
Zeytin ve zeytinyağı sektöründe güçlü bir çatı örgütünün olmayışının sektördeki sorunların çözümlenemeyişinin nedenlerinden biri olduğunu kaydeden Rahmi Gençer, “Sektörün en önemli eksikliklerinden birisi sektörü oluşturan tüm katmanların sorunlarının her platformda dile getirecek ve takip edecek bir çatı örgütünün bulunmamasıdır. Üreticiden sıkımcıya sanayiciden ihracatçıya herkes bu sektörün önemli bir halkası Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi var ama yeterli parası yok. Bu nedenle yeterince etki sağlayamıyor. Oysa sektörü bir araya getiren çatı kuruluşu finansal olarak güçlü olmalı. Sözün kısası, zeytinyağına sahip çıkma tüketimini arttırma konusu ülkemizde bir türlü devlet politikası haline ‘milli mesele’ haline getirilemedi” diye konuştu.
12.12.2013