Kaz Dağları’n da üretilen balların daha etkin bir şekilde üretim tanıtım ve pazarlanması ile bölgemizin özellikle çam balı konusunda Muğla ve Marmaris bölgeleri gibi bal üretiminde marka şehir haline gelebilmesi için olumlu gelişmeler yaşanıyor. Projenin yürütülebilmesi için ilgili kurumlara yapılan müracaatlar sonrasında, Havadan Kimyasal İlaçlama yoluyla zeytin zararlılarıyla mücadele yönteminin sona erdirilmesinde büyük katkısı olan proje ekibi, simdi de Türk Patent Enstitüsü’ne yapılan Edremit Kaz Dağları balı markasının tescilini gerçekleştirdi. Sırada Bölgemiz ballarına coğrafi işaret ve Kasım ayındaki IPARD AB hibe programlarına katılma hedefi olan proje birçok sivil toplum örgütü ile kamu kurumunun destek ve işbirliğini şimdi den sağladı.

Bölgemizde Aricilik Faaliyetlerinin Geliştirilmesine Yönelik Proje Hakkında genel açıklama da bulunan ED-BEL genel müdürü Hasan Tunceli, “Bölgemiz Kazdağları, Avrupa - Sibirya ve Akdeniz bitki coğrafyalarının kesişim noktasında kalması ve bakir olması nedeniyle, çok sayıda nadir türe ev sahipliği yaparak, ülkemizde biyo çeşitlilik açısından en önemli coğrafyalardan biri olma özelliğine sahiptir. Kaz Dağları’na arılarını götüren arıcıların binlerce çeşit çiçekten ve endemik türlerden elde ettikleri bahar ballarının tadı, rengi, kokusu, aroması, şifa değerleri evrensel olarak ayırt edici özelliklere sahiptir. Diğer yandan, Kaz Dağları’nın Çam balı açısından daha müthiş bir potansiyeli ve uluslararası ayrıcalığı söz konusudur. Dünya da Çam balının ülkemizde sadece Kazdağları, Muğla-Yerkesik ile Yunanistan’ın çok küçük bir alanında üretilebiliyor olması bölgemiz arıcıları için evrensel düzeyde rekabetsel avantaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’nin çam ormanlarında dünyada tüketilen çam balının tamamına yakını üretilip, uluslararası pazarlarda alıcı bulmaktadır. Almanya, en fazla bal ithal eden ülke olarak cam balına daha fazla talep göstermekte, cam balının değeri bu pazarda giderek artmaktadır. Bu yüzden Altıparmak gibi bir çok ulusal firma, üretmiş olduğumuz dünyadaki en kaliteli çam balını dünyaya tanıtmak için yeni pazarlama stratejileri geliştirmektedir. Bölgemizin arıcılara sağlamış olduğu bu avantajları bilinçli ve çağın gereklerine uygun bir şekilde değerlendirmemiz gerekmektedir. Özellikle, dünya bal pazarında ürünlerimizi tanıtarak, bölgemizde arıcılık faaliyetleri sonucunda elde edilen balların diğer ballardan niçin daha iyi olduğunu ispatlamalı, Kaz Dağları’nın bal kalitesine direkt etkisini tüm pazarlama ve satış süreçlerinde ön plana çıkarmamız gerekmektedir. Kaz Dağları ve eteklerinde üretilen balların gerek lezzeti gerekse kalitesi ülkemizde üretilen diğer bal çeşitlerinden öne çıkmış durumdadır. Önceden yağ ve bal akan şehir olarak tanımlanan Edremit, Tifli paşa vakfiyesinin kayıtlarında Kaz Dağları’nda üretilen çam ballarının Osmanlı sarayına gönderilmesi bölgemizin tarihte çok önemli bal üretim merkezlerinden biri olduğunu göstermektedir. Ayrıca, ülkemizde 1960’lı yıllarda yapılan bir araştırma da Yeşilyurt köyünde üretilen balların ülkemizin en kaliteli balı olma özelliğini belirtmiş, niçin Kaz Dağları’n da üretilen balların Osmanlı sarayına girdiğine açıklık getirmiştir. Eğer, bölgemizde üretilen balın nitelik ve şifa değerleri açısından ayrıcalığını belgeleyebilirsek, ulusal bal pazarında, bölgemiz ballarının değişik pazarlama yöntemleri ve arzu edilen fiyatlarla satışı kolaylaşacaktır. Bu konudaki çalışmalar, Edremit Belediyesi Ed-bel şirketi önderliğinde yürütülmekte, öncelikle bölgemiz Kaz Dağları’nda üretilen balların, coğrafi işaret ve ulusal bir markaya sahip olması amacıyla TPE ne gerekli başvurular yapılmıştır. Bu başvurumuz sonucunda, ilk olarak bölgemizde üretilen balların bölgesel motiflerimizi yansıtan logosu ve Edremit-Kaz Dağları markası TPE tarafından 12-09-2012 tarihinden itibaren resmi gazete de yayınlanarak onaylanmıştır. Bölgemiz ballarının Coğrafi işarete sahip olabilmesi için ise çalışmalar akademik çevreler ve kurumlar ile devam etmektedir. Ancak, ED-BEL ile bölgemiz ballarının tanıtımı ve satışına yönelik yürütülen proje sürecinde, bölgemizde arıcılık faaliyetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yapılamadığı bu yüzden ulusal bazda Kaz Dağları’nda pazarlama faaliyetleri sonrasında bölgemizdeki üretimin, tahmin edilen talebi karşılayamayacağı anlaşılmıştır. Bunun üzerine, Ed-bel, bölgemizde arıcılık faaliyetleriyle ilgili alt yapı sorunlarının tespiti ve giderilmesi için mevcut projenin kapsamını genişletmiştir. Bu proje ile bölgemizde arıcılığın verimli üretim ve etkin organizasyon eşliğinde gerçekleştirilmesi, daha sonrasında ise modern pazarlama yöntemleriyle ilk yıl bölgesel, ikinci yıl ulusal, üçüncü yıl ise uluslararası satışlar hedeflenmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, projemizin bölgemizde bal üretim sorunlarına yönelik çözüm önerileri ve eylem planları gerçekleştirildiğinde Kaz Dağları, diğer bölgelerdeki arıcılar için bir üretim merkezi haline gelecek, ülke genelindeki arıcıların bölgemize gelmesiyle, hem ticari hem de ekonomik gelişmişliğe katkı sağlanmış olacaktır. Pazarı bal gibi hazır olan bu sektörün ülkemizde büyümesi kaçınılmazdır. Muğla da Balparmak firmasının 17 milyon dolarlık yatırımı ve her yıl yaz dönemlerinde binlerce arıcının Muğla’ya gelmesi bölgemizde arıcılığın geliştirilmesi için yapılan çalışmalarda ve belirlenen hedeflerde her zaman dikkate alınmıştır. Birçok kamu kurumuyla işbirliği sağlanmış durumdadır. Mesela Balıkesir Valiliği, İl ve ilce Tarım Müdürlükleri ile Körfez Zeytin Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele Birliğine yapmış olduğumuz müracaatlar ve yoğun ısrarlarımız sonucunda bölgemizde havadan kimyasallar ile ilaçlama yöntemine son verilmesinde önemli katkımız olmuştur. Ancak buna benzer bazı sorunların giderilmesine yönelik uğraşlarımız diğer sektörlerdeki paydaşların çıkarları için göz ardı edilebilmektedir. Yani projemizin sorunsuz ilerlemesi için mücadelemiz ve ikna çalışmalarımız bazı kesimlerle hala devam etmektedir. Projemize önem ve destek veren kurumlarda vardır. Örneğin, Balıkesir Tema Temsilciliği, Kaz Dağları ve Madra Dağı Belediyeler Birliği, Türkiye Ekonomi Vakfı, Arıcılık Araştırma Müdürlüğü gibi birçok kurum eğitim, teknik ve maddi destekle projemizdeki rollerini kesinleştirmişlerdir. Ayrıca, projemiz Kırsal Kalkınma Hibe Programı kapsamında Kasım ayında IPARD Avrupa Birliği Desteklerinden yararlanabilmek için ilgili kurumlara sunulacaktır" dedi.

21.09.2012