Duran, pısırık ve müzakereye kucak açan politikaların terörü ve ülkeyi bu hale getirdiğini söyledi. Mehmet Duran, Terör örgütünün Kuzey Irak'taki yuvası olan Kandil'in derhal yıkılıp oraya türk bayrağının asılması gerektiğini, bunu millet olarak beklediklerini söyledi.

MHP İl binasında düzenlenen basın toplantısında hükumete yönelik sert açıklamalarda bulunan il başkanı Mehmet Duran, dış politikayı eleştirdi. MHP İl Başkanı Duran, "Analar ağlamasın propagandası, İmralı ve Kandil’le pazarlıklar, Oslo müzakereleri, yerel yönetimlerde reform adıyla başlatılan eyalet teklifleri bunun bir uzantısıdır. İyi şeyler olacak diyerek başlatılan yıkım projesi ve büyük umutlar bağlanan Habur rezaleti karşı karşıya kaldığımız bugünkü vak'aların doğal bir sonucudur. Suriye'nin kuzeyini kapsamına alan özerklik ve yerel parlamento taleplerinin de bu bakımdan sözde Kürdistan’ın, Irak’ın kuzeyinden sonraki ikinci ara istasyonu olacağı açıktır. Irak'taki gelişmeleri okuyamayan AKP hükumeti, Suriye’de de yanılmakta ve bilerek veya bilmeyerek ısrarla ucu görünmeyen bir tünele doğru hızla yol almaktadır. Kısacası gelinen noktada İran, Irak ve Suriye ile Türkiye arasındaki gerginlik had safhaya yükseltmiştir. Bu bile AKP ‘nin bugün daha iyi anlaşılan sıfır sorun politikasının da iflas ve imha olduğuna dair bir göstergedir" dedi.

"SİYASİ SORUMLU HÜKUMETTİR"
"KANDİL YOK EDİLİP TÜRK BAYRAĞI DİKİLSİN"
Terör saldırılarının yol açtığı kanlı bilançonun siyasi sorumlusunun hükumet olduğunu belirten MHP İl Başkanı Mehmet Duran, bölücülüğe tolerans gösterildiğini ileri sürdü. Hükumetin kararlı bir mücadele ortaya koymasını, Kandil'i yok edip oraya Türk bayrağının dikilmesini istediklerini, isteklerine de hükumetin artık kulak asması gerektiğini kaydeden Mehmet Duran, sözlerine şöyle devam etti;

"Bugün Türkiye’de rekor düzeyde yaşanan kanlı terör bilançosunun siyasi sorumlusu da AKP hükümetinin gevşek, pısırık ve müzakereye kucak açan politikalarından başkası değildir. Çünkü; Bölücülüğe gösterilen her tolerans, teröre verilen her ümit kan, gözyaşı ve ağır bir maliyet olarak milletimize yansımıştır. Artık bölücü terör gerçek anlamda tahammül ve sabır eşiğini çiğnemiş ve yıkmıştır. Başbakan Erdoğan ve hükumeti Türkiye'nin meçhule doğru sürüklendiğini kesinlikle anlamalıdır. Bugüne kadar hedef gözetmeksizin eylemlerini artıran bölücü teröre yönelik, iktidarın aldığı yavan, kaygan ve yetersiz önlemler hiçbir etkili ve kalıcı sonuç doğurmamıştır. Türk milleti, bağrına düşen ateşin yangınıyla imtihan edilirken, hükumetin başka başka gündemlerin peşine hoyratça ve düşüncesizce düşmesi affedilir gibi değildir. Yeni moda olan ön ve yol kesme veya şeklen adam kaçırma stratejisi bugünlerde şeytani hesapların fütursuzca artarak parlamento zemininde de malum simalarla yürütülmeye çalışıldığına işaret etmektedir. Bu nedenle; Etnik bölücülüğe hizmet edenlerin ayırt edilebilmesi için milletvekili dokunulmazlıkları kaldırılmalı ve Kandil’in yerle bir edilmesi, Kandil’e Türk bayrağının dikilmesi maksadıyla teröristlerin yuvalandıkları inlerinin ve yerlerin yok edilmesi için iktidar partisi ciddiyetle bir an önce harekete geçmelidir. İktidar ben yaptım oldu siyasetinden vazgeçmeli ve artık bizlerin sesine de kulak vermelidir. Muhakkak ki aziz milletimiz bu olan biten tüm kötü ve kabul edilemez ihanet oyununun figüranlarını görmekte ve gerekli değerlendirmesini de dikkatle yapmaktadır. Sözde İnsan hakları, demokrasi, özgürlük ve açılım adı altında bütün milli değerlerimize küfür edilmesine sessiz kalanlara ve yandaşlarına tekrar sesleniyoruz; Aklınızı başınıza alın, şapkanızı önünüze koyun ve tekrar düşünün. Türk Milletinin ne vatanından, ne varlığından, ne insanından ve ne de bağımsızlığından ödün vermesi hiçbir şart altında mümkün değildir. Bu çevrelerin hesaplarını bu tarihi nitelikli inanç ve ilkeye göre yapması kendi hayırları gereği olacaktır. Acımız, nefretimiz ve bedduamız tarifsiz ve sınırsızdır. Canımıza, varlığımıza ve bağımsızlığımıza göz diken hainleri bir kez daha lanetliyor, bütün şehitlerimize Cenabı Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, silah arkadaşlarına ve aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyor, yaralı kardeşlerimize ise acil şifalar temenni ediyorum. Cenabı Allah yar ve yardımcımız olsun.’"

24.08.2012