Gürsoy, yaptığı açıklamada, "Tatlı suda yüzmek tuzlu suda yüzmekten daha zordur. Yüzme bilmeyen vatandaşlarımızın yüzme bilmemenin ayıp sanıldığını düşünerek can yeleği giymediklerini, Yüzme bilmemenin ayıp olmadığını bilmeleri gerektiğini, serinlemek amacıyla bile olsa can yeleği, deniz simidi gibi araçlardan destek almalılar. Turizm bölgelerinde sahil bantlarında belediyelerin yaz ayları boyunca hizmette olacak can kurtaran ekipleri ile sahilde denetimler yapmalı, bir boğulma vakasına anında müdahele edebilmelidir" dedi.

Gürsoy, "Biz dernek olarak bugüne kadar onlarca boğulma olayına müdahale ettik. Yaşadığımız tecrübeler bize bu konularda nasıl hatalar yapıldığını ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini acı şekilde öğretti. Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte özellikle çocuklar bilinçsiz bir şekilde serinlemek için gölet, dere gibi tatlı sulara giriyorlar. Bunlar daha çok köylerde ve kasabalarda yaşanıyor. Eğer yüzmeyi iyi biliyor da olsanız, akıntıya kapılma ya da suyun dibinde çamur tabakasına saplanma riski var. Bu durumda kurtulma şansı maalesef çok az. Bu tarz üzücü durumlara her yıl rastlıyoruz. Aileler, gündüz saatlerinde çocuklarının nereye gittiğine, neler yaptığına dikkat etmeliler. Sonradan büyük üzüntüler yaşamamak için çocuklarının gözlerinin önünden ayırmamaları gerekir" şeklinde konuştu.

08.06.2012