Ünlü Yunan tarihçi Heredot’un Ege’yi anlatırken kullandığı, "Dağlarından yağ, ovalarından bal akar" tanımlamasının Manisa’ya çok uyduğunu anlatan Sakine Öz, şunları kaydetti: “Mesir macunu ve üzüm denilince akla ilk gelen şehir olan Manisa, sebze ve meyve üretimine uygun verimli topraklarıyla, her biri ayrı ayrı marka olma özellikleri barındıran ilçeleriyle cennetten bir köşe gibidir. Gediz kıyısında, Salihli ilçe sınırları içinde bulunan ayak izlerinin 26 bin yıl öncesinden kaldığının tespit edilmiş olması, bölgemizin tarihi ve kültürel açıdan ne kadar önemli bir nokta olduğunu da ortaya koymaktadır.”

KAPLICALAR ÇOK ÖNEMLİ

Manisa’nın kaplıcalarıyla, özellikle sağlık turizmi açısından çok önemli bir merkez olduğuna işaret eden Sakine Öz, “Alaşehir’de Türkiye’nin birinci, dünyanın dördüncü en sıcak jeotermal kaynağına ulaşılmış olduğunu hatırlatmak bile, ilin potansiyelini ortaya koymak için yeterlidir. Ayrıca Kurşunlu, Sart, Urganlı, Emir, Saraycık, Hisar, Menteşe’deki kaplıcaları; Salihli, Kula maden ve şifalı suları ile yeraltı zenginlikleriyle doludur” dedi.

İNCİL’DE GEÇEN KİLİSELER MANİSA’DA

 Hıristiyanlığın kutsal kitabı İncil'de adı geçen Ege Bölgesi'ndeki yedi kiliseden üçü olan Sardes, Thyateira ve Philadelphia’nın Manisa ili sınırları içinde olduğunu belirten Sakine Öz, mesajını şöyle sürdürdü: “Museviliğe ait en eski ibadethanelerden biri olan Sardes Sinagogu ile Manisa merkezdeki Ulu Camii, mesir macununun saçıldığı Sultan Camii ve Muradiye Camii inanç turizmi kapsamında çok önemli eserlerdir. Etrafı sulak çayırlar ve sazlıklarla kaplı olan Gölmarmara ilçesindeki Marmara Gölü de kuş çeşitliliğine ev sahipliği yapan doğal bir çevre oluşturmaktadır. Bu özelliği ile ornitoloji meraklılarını cezp edebilecek bir alandır. Ayrıca Marmara Gölü ile Avşar, Demirköprü ve Sevişler baraj göllerinde hem balık üretimi yapılmaktadır, hem de hafta sonları amatör balıkçılar için uygun alanlardır.”

SPİL DAĞI PARAŞÜTÇÜLERİ BEKLİYOR

 dağ turizmi açısından da Manisa’nın birçok kentle yarışacak konumda olduğunun altını çizerken Öz, “Özellikle ünlü Manisa lalelerinin doğal olarak yetiştiği Spil Dağı Milli Parkında, yüzü aşkın endemik bitki, 70 kadar da şifalı bitki vardır. Spil dağının, yamaç paraşütçüleri için de eşsiz bir coğrafyası vardır. Ayrıca Bozdağlar, Demirci Dağları, Çal Dağı ve Uysal Dağı, zengin bitki örtüsüyle dağcıları ve yürüyüş meraklılarını beklemektedir” diye konuştu.

 KULA’NIN TARİHİ EVLERİ

Osmanlı sanatının en güzel örneklerini taşıyan tarihi evlerin Kula’yı bir anıt kent haline getirdiği görüşünü dile getiren Sakine Öz, mesajında bir öneride de bulundu: “Yöreye yapılacak yeni butik otellerle hem bu evlerin korunması için gelir sağlanacak, hem de bu tarihi yapıların çok daha fazla turistin görmesi açısından fırsat oluşturacaktır.”

Manisa’da başta halıcılık olmak üzere, otantik el sanatlarının turizm açısından fırsatlar sunduğunu anlatan Sakine Öz, şu bilgileri verdi: “Yörede halı, kilim, cicim, sili ve çarpana gibi dokumacılık türleri ile güveç yapımı, ahşap at arabası yapımı, keçecilik, semercilik, bakırcılık gibi el sanatları hâlâ varlığını sürdürmektedir. Halılar, Gördes, Kula, Demirci ve Yunt Dağı Halıları şeklinde, dokundukları yörenin adıyla anılmaktadır. Ayrıca Yunt Dağı, Kula, Sarıgöl ve Selendi Köylerinde kilim dokumacılığı, Akhisar’da keçecilik ve fonksiyonel ya da dekoratif amaçlı minyatür yaylı at arabası ve kağnı üretimi, Salihli Gökeyüp Kasabası’nda güveç yapımı, Kula’da bakırcılık yörede görülen diğer önemli el sanatlarıdır.”

YATIRIMCILARI DAVET ETTİ

CHP Milletvekili Sakine Öz, mesajının sonunda, Manisa’ya yalnızca Türkiye’de değil dünyada az kente nasip olacak özelliklerin bir araya geldiğini belirtti. Öz, bu özellikleriyle Manisa’nın gelecek yıllarda turizmin yükselen markalarından biri olacağının kesin olduğunu dikkat çekti ve şu çağrıda bulundu: “Manisamız; tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle, coğrafi yapısıyla birçok zenginlikler barındırmasına rağmen halen turizme aç bir şehirdir. İlimizdeki bu güzelliklerin daha çok tanıtılması ve turizm yatırımlarına dönüştürülmesi gerekmektedir. Çevreyi ve doğayı, kültürel mirası ve tarihi dokuyu bozmadan yapılacak yatırımlar, yalnızca Türkiye’den değil, dünyanın dört bir köşesinden ziyaretçileri Manisa’ya çekecektir. Bu çerçevede, turizm sektöründe faaliyet gösteren firmaları, her köşesinde önemli fırsatlar barındıran Manisa turizmine yatırım yapmaya çağırırken, atılacak her türlü olumlu adıma da ilimizin bir milletvekili olarak tam destek olacağımı belirtiyorum.