Geçen hafta Yunanistan'ın Midilli Adası'ndan Van'a giden Yunan Arama Kurtarma Örgütü'nün Midilli Şubesi Başkanı Dr. Zoi Livaditon ile asistanı Konstantinos Vatikiotis, ülkelerine geri dönmek için Ayvalık'a geldi. Siniparksi-Ege'de İletişim Derneği'nin yanı sıra Midilli'de toplanılan yardımların Van'a ulaşmasını koordine ettiklerini belirten Zoi Livaditon, deprem bölgesinde yaşanılanların büyük bir bölümünün Türk halkına yansıtıldığı gibi olmadığını iddia etti.
Livoditon, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bölgeyi ziyaret etmesinden önce deprem bölgesinde büyük bir hareketlilik olduğunu kaydetti. Depremde en çok zarar gören bölge olan Van'ın Erciş ilçesiyle, bu ilçeye bağlı köylerde bir dizi inceleme yapmak istediklerini, ancak elverişsiz hava şartları sebebiyle bunu gerçekleştiremediklerini kaydeden Dr. Livaditon, "Van merkez ve çevresi gerçekten acınacak haldeydi. Yerle bir olan binalar, daha çok kerpiç ve briketten yapılanlardı. Betonarme binalarda da çok ciddi çatlaklar oluşmuş. Bölgedeki kamu binalarında da hasarlar oldukça ciddi görünüyordu. Ancak, cumhurbaşkanı gelecek diye kamu binalarının çatlaklarının sıvayla kapatılıp alelacele boyanması, sonra da bu boyaların eskitilmeye çalışılması çok ilginçti" dedi.
Livoditon, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bölgeyi ziyareti öncesinde çocuklar için çadırların bazılarına konulan internet erişimli diz üstü bilgisayarların, cumhurbaşkanının deprem bölgesindeki ziyaretlerinin sona ermesi ve bölgeyi terk etmesinin ardından çadırlardan toplandığını da ileri sürdü.
Bölgede depremzedelere yemek dağıtımı konusunda sıkıntı olmadığını kaydeden Livaditon, "Bölge genelinde neredeyse her adımda yemek yapılan çadır mutfaklar bulunuyor. Depremzedelerin açlık tehlikesi yok. Ancak yemek dağıtılan noktalarda çok ciddi çöp sıkıntısı var. Sanırım Van Belediyesi çöp toplama konusunda yetersiz kalıyor. Bunların dışında, enkaz bölgesi yoğun ve ağır bir kokuyla kaplı. Bu koku, enkaz altında kalan ve henüz çıkarılamayan cesetlerden kaynaklanıyor. Bölgede çocuklar enkazların üzerinde oyunlar oynuyor. Oysa bu durum bölgede ciddi salgın hastalıkları beraberinde getirebilecek kadar vahim bir tablo. Ama henüz bu konuda gereken sıhhi tedbirler alınmış görünmüyor. Bölgede çok sayıda sahra hastanesi mevcut, ama bir salgın olması halinde bu sağlık birimlerinin yetersiz kalacağından endişeliyim" diye konuştu.
Deprem bölgesinde çocuklar için kurulan psikolojik rehabilitasyon çalışmalarını olumlu bulduğunu kaydeden Dr. Zoi Livaditon, "Güvenlik tedbirleri geniş. Ancak bölge ile ilgili yapılan haberlerin tam anlamıyla gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum. Çünkü afet bölgesine gitmeden önce bölge ile ilgili haber ve bilgileri televizyonlardan izlemeye çalışıyordum. Ancak televizyonlarda gösterilenlerle, oradaki gerçek ne yazık ki aynı değil. Yaptığımız inceleme ve gözlemlerimizi bir rapor haline getirerek çektiğimiz video ve fotoğraflarla birlikte Türk yetkililerine teslim etmeyi planlıyoruz. Bu raporda bize göre alınabilecek tedbirleri de maddeler halinde yazacağız" şeklinde konuştu.
Livaditon, Van depreminin, birkaç yıl önce İran'da meydana gelen depremin ardından Doğu Anadolu'da oluşan yeni bir fay hattının harekete geçmesinden kaynaklandığını belirterek, "İran'daki depremin doğal olmadığı konusunda kaygılarım var. Her büyük depremin ardından bir komplo teorisi insanların kafasında oluşur. Ben de İran'daki depremin doğal olamayacağına ilişkin kaygılar taşıyorum. Ama bu konuda bölgedeki olumsuz hava şartları sebebiyle herhangi bir araştırma yapamadık" dedi.
10.11.2011