Türkiye’deki ilk ve tek bitki özü üretim tesislerinin mimarı ve bilimsel çalışmalarıyla dünya bilimini defalarca şaşırtmayı başaran Türk bilim adamı Faruk Durukan, ancak 6 aylık bir süreçten geçirilerek yenilebilecek kıvama getirilen zeytinin işleme sürecini 6 saate düşürerek Türkiye’nin zeytincilik sektöründe önünü açacak bir çalışmaya imza atmayı başardı.
Dünyanın en büyük bitki özü reaktörünü Balıkesir’in Edremit ilçesindeki tesislerinde kuran ve dünyanın en büyük ve gelişmiş bitki özü üretim tesislerinde çalışmalarını sürdüren Faruk Durukan, zeytin üzerindeki çalışmalarına bir yenisini daha ekledi.
Her yıl milyonlarca ton çöpe atılan zeytin yaprağından zeytin yaprağı çayı üreten, dünyadaki zeytin fabrikalarının 600 yıldır başına bela olan zeytin kara suyunu çevreye, insanlara ve hayvanlara faydalı hale getirmeyi başaran, zeytin çekirdeğinden hayvan yemi ve dünyadaki değerle elementler arasında olan aktif karbon üreten ve daha zeytin üzerinde bir çok bilimsel çalışması olan Faruk Durukan bir süredir üzerinde çalıştığı yeni projesini kamuoyuna açıkladı.
Kale Natürel isimli şirketindeki makine mühendisleri ile birlikte, zeytin işlenmesini yüzde bin oranında hızlandıran bir makine icat eden Faruk Durukan, ancak 6 aylık bir işleme aşamasından geçtikten sonra sofralara gelebilen zeytini 6 saatlik bir işlemden sonra besin değeri daha yüksek bir şekilde sofralara getirmeyi başardı. Dünyada ilk kez uygulanan bu yeni metodu yaklaşık 1 aydır uyguladığını söyleyen Faruk Durukan, Türkiye’nin en büyük 4 zeytin fabrikası için üretim yaptıklarını açıkladı.
Yeni buluşunu Türkiye’den dışarı çıkartmayacağını söyleyen Durukan, “Yeni geliştirdiğimiz bu metot ile zeytin 6 saat içerisinde hiçbir kimyasal ile buluşmadan, tamamen fiziksel bir yöntem ile işlenmektedir. Bu buluşun belli avantajlarını da göz ardı edemeyiz. Mevcut zeytin işleme tekniğinde 6 ay gibi uzun sürede vardır. Bu da, zeytinin sermaye olarak depolarda beklemesinden dolayı firmaları sıkıntıya soktuğu için maliyeti artırmaktaydı. Artık bu bekleme ve maliyet artışı ortadan kalkıyor ve daha kısa sürede zeytin satışa sunuluyor. Hem üretici, hem de fabrikalar sıkıntı yaşamıyor.
Bu buluşun bir büyük faydası da, zeytinin içindeki tuz konusudur. Eskiden uygulanan metot ile mecburen zeytin tuzlanmaktaydı ve tuzsuz zeytin sıkıntısı olmaktaydı. Bu yeni metot sayesinde tuzsuz zeytin de elde edilebiliyor ve tuzun zararlarından kaçılabiliyor. Bu yeni metot ile birlikte işlediğimiz zeytinlerde hiçbir faydalı madde yok olmuyor. Tüm faydalı maddeler zeytin meyvesinin içinde kalıyor. Bu metot ile, Türkiye dünya zeytin pazarında çok önemli bir yere gelecektir.
Bu yılın zeytini bu yıl işlenip pazara sokulabilecektir. Bu cihazı kesinlikle yurt dışına satmayı düşünmüyoruz. Türkiye’nin bu sayede, zeytincilik sektöründe dünya devi konuma gelmesinin önü açıktır. Ülkemizin en büyük 4 zeytin fabrikası ile yaptığımız görüşmeler sonuç verdi ve şu anda fabrikalara 6 saatte işlenen zeytini satmaktayız. Bu buluşun ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
28.01.2011