Şifrem?
207 Kişi Online WebMail   Bize Yazın

Savaştepe

Paylaş
Sık Kul. Ekle

Kurtuluş Savaşında Adı Geçenler

BULGURCU MEHMET EFE (1874 - 30.03.1951)
1874 yılında Malatya’nın Darende kazasında, Elbistanlıoğulları’ndan Hacı Osman Ağa’nın oğlu olarak dünyaya geldi. Babası daha doğmadan vefat eder. Yedi yaşına kadar amcası Derviş Ağa’nın yanında büyür. Bu arada da dul kalan annesi Ayşe’yi amcasının oğlu Ali ile evlendirirler. Bu olay küçük Mehmet’i çok üzer ve izzeti nefis meselesi yaparak küçük yaşta memleketini terk eder. Çerçi denilen gezginlere karışarak il il, diyar diyar dolaşır. Giresun denilen bugünkü Savaştepe’ye geldiğinde “Nene Ayşe” denilen kadına sığınır. Mehmet’i Nene Ayşe yirmi gün ambar içinde saklayarak çerçicilerin elinden kurtarır. Böylece hürriyetine kavuşan Mehmet’in şöhreti de küçük yaşta “Bulgurcu” diye anılır. Savaştepe’nin tanınmış ailelerinden Kadiroğulları küçük Mehmet’i evlat edinirler. Gençlik çağında Savaştepe’nin Tütünlük mahallesinden Emin Efe’nin kızı Fadime ile evlendirilir. Osman, Mehmet Emin, Ayşe isimlerinde üç çocuğu olur. Osman Yunan işgâlinde çete olarak dağa çıkar. Çok yakışıklı ve cesur olan Osman, Kurtuluş Savaşına katılmak için babasının yanına Ankara Hükümeti’ne gideceği sırada vurulur. Bulgurcu Mehmet Efe 14 Haziran 1919 tarihinde Savaştepe’ye gelen Kuva-yi Millîyecilere Savaştepe’den katılanların başı olarak katılır. Giresun Birliği Soma-Cinge cephesinde çarpışır. Bulgurcu Mehmet Efe ayrıca Anzavur, Gavur İmam’ın takibinde büyük yararlılıkları olmuştur. Bunların dışında Kuva-yî Millîye teşkilâtına, Dursunbey, Kepsut, Şamlı, Bigadiç, Pamukçu köylerinden yük, erzak ve para taşımış, Balıkesir’de Kuva-yi Millîye veznedarı olan Keçeci Hafız Mehmet Efendi’ye teslim etmiştir. Ege’deki Kuva-yi Millîye Mücadelesi kırılınca Bulgurcu Mehmet Efe, Ankara’da kurulan düzenli orduya arkadaşlarıyla birlikte katılmıştır. Bilfiil düşmanla savaşan Bulgurcu Mehmet Efe, TBMM tarafından verilen kırmızı şeritli istiklâl madalyası sahibidir. 1940’lı yılların sonunda sinir hastalığına yakalanan Bulgurcu Mehmet Efe 30 Mart 1951 tarihinde vefat etmiştir.

EĞERCİLİ KÜÇÜK MEHMET EFE
Savaştepe’nin Eğerci köyünden olan Küçük Mehmet Efe, Bakırlı Saçlı Efe lakaplı Mustafa Efenin adamlarından biriyken Yunanlıların Ege bölgesindeki işgâlleri sırasında gruptan ayrılmış ve köyüne dönerek topladığı adamlarıyla dağa çıkmıştır. Savaştepe yöresinde çete olarak ün yapan Eğercili Küçük Mehmet Efe yörenin 29 Haziran 1920 tarihinde işgâlinden sonra Yunanlılara karşı yaptıkları vur kaç şeklindeki saldırılarıyla düşmana hayli zayiat verdirmiştir. Eğercili Küçük Mehmet Efe’nin çetesinden olduğu bilinen kişiler; Köyyeri’nden Kıltozluk, Yeni Mehmet, Donuscu, Müner’in Ahmet, Bitikler’dir. Dağlarda yaşayan çete, ihtiyaçlarını dağ köylerinden ya güzellikle ya da zorla temin ediyordu. Eğerci, Karapınar, İsadere köylerini içine alan araziyi mekan tutan çete, onlardan belirli süreler içinde paralar topluyordu. Mehmet Efe’den kurtulmak ve başına konan parayı almak isteyen Molla Osman, Karapınar, Eğerci ile Beyköy arasındaki ormanlık alanda birkaç yandaşıyla pusu kurar ve Küçük Mehmet’in anasını yakalayarak bağlar. Her zaman olduğu gibi Küçük Mehmet’in anası oğluna yemek getirmektedir. Küçük Mehmet Efe çaprazlama kuşandığı tüfeği ile gelmeyen anasını merak ederek yol boyu bakmaya gider. Molla Osman silahını ateşler ve Küçük Mehmet Efe’yi vurarak atından yere düşürür. Ölmediğini anlayınca kamasını çekip üzerine saldırır. Küçük Mehmet Efe “Elleme Molla Osman, ben bu yaradan ölmem” der. Ama Molla Osman kafasını keser ve Beyköy’den Akpınar’a getirir. Çok yakışıklı biri olan Küçük Mehmet Efe’nin kafasını kıl bir torba içinde Karacalar köyüne götürüp halka gösterirler. Daha sonra Savaştepe’de Yunan birliklerinin komutanına teslim edilir.
Eğercili Küçük Mehmet Efe Destanı:Çakmalayı buldular, Tomofili kurdular, Küçük Mehmet’i de Eğerci’de vurdular, İncirli’den geçtin mi? Yumurtalar piştin mi? Küçük Mehmet’in ölüsü Derelerde şiştin mi? İvrindi deresine, Kar yağdı meresine, Çok Yunanlı birikti, Küçük Mehmet’in kellesine, Kurşun atım delikten, Hekim gelsin beylikten , Varın söylen anama, Ben düştüm efelikten. Eğerci’nin taşları Kalem gibi kaşları Küçük Mehmet’i sorarsan Çetelerin başkanı Eğerci arasına Kar yağar deresine Çifte doktorlar gelmiş Küçük Mehmet’in yarasına.

C. HİKMET BEY (BORAN)
1901 yılında Savaştepe'de doğmuştur. Posta-Telgraf memurlarından Hakkı Bey’in oğludur. Askeri sivil bütün tıp öğrencileri adına, Sivas Kongresi’ne katılmıştır.Hikmet Bey, İstanbul’da 1919 yılında Askeri Tıp Okulu’nda okumaktadır. Okulun öğrencileri Sivas’ta Mustafa Kemal Paşa tarafından vatanın işgalini önlemek için bir kongrenin toplanacağını öğrenirler. Arkadaşları ile konuşurlarken Sivas Kongresi’ne delege göndermek fikri ortaya atılır. Bir sabah alaca karanlıkta okulun hamamındaki göbek taşında toplanırlar. Üçüncü sınıf öğrencisi Hikmet Bey ve Yusuf Bey (BALKAN) delege seçilir ve yol paraları olmadığı için aralarında para topladılar. Ancak 9.5 lira yani bir kişinin Sivas’a gidebilmesine yetecek miktarda para toplanabildi. Bu para ile Hikmet Beyin Sivas’a gitmesine karar verildi. Para temin edilebilirse Yusuf Beyde Sivas’a gidecektir. Sivas Kongresine katılmak için birde belge gerekliydi. Kimleri temsilen katıldığını ispatlayan bu belgeyi uzun aramalardan sonra Tıp Talebe Cemiyeti başkanı olan dördüncü sınıfın sivil talebelerinden Dr. Ahmet Kemal’den almaya karar verdiler. Dr. Ahmet Kemal durumu öğrenince hemen istenilen belgeyi yazdı, imzalayıp mühürleyerek verdi. Arkadaşları Hikmet Bey’i İsmail Fazıl Paşa ile Sivas’a uğurladılar. 1919 yılında Askeri Tıp Okulu, askeri-sivil bütün tıp öğrencileri adına, Sivas Kongresine katıldı. Sivas Kongresinde manda ve himaye konusu görüşüldüğünde Mustafa Kemal Paşa’ya; “Delegeleri bulunduğum Tıbbiyeliler beni buraya bağımsızlık yolundaki çalışmalara katılmak üzere gönderdiler. Mandayı kabul edemem. Manda fikrini siz kabul ederseniz sizi de reddederim. Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı olarak değil vatan batırıcısı olarak adlandırır ve lanetleriz.” demiştir.İstanbul’a dönen Hikmet Bey artık tam bir Kuvay-ı Milliyecidir. Arkadaşlarını da yönlendiren Hikmet Bey, yakın arkadaşı Yusuf Balkan ile tekrar Anadolu’ya geçerek Ankara’ya gider. Mustafa Kemal Paşa’nın emrinde Milli Mücadeleye katılır. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra İstanbul’a döner ve öğrenimini tamamlamıştır.Mustafa Kemal Atatürk, yıllar sonra bir gün sofrasında dostları ile eski günleri anarken tıp öğrencisi Hikmet Bey’i hatırlar. Hemen bulunup Milletvekili yapılmasını emreder. Fakat Mazhar Müfit Bey (KANSU) üzüntü ile Hikmet Efendi’nin öldüğünü söyler. Çok üzülen Atatürk sofrayı dağıtır. Oysa Hikmet Efendi sağ ve Anadolu’nun bir köşesinde doktordur. Hiçbir zamanda kendini Atatürk’e hatırlatmayı düşünmemiştir. Hatta bir şey ister duruma düşmemek için görünmemiştir. Atatürk’ün ölümünden birkaç ay sonra Mahzar Müfit Bey sokakta Hikmet Efendi’ye rastlamış boynuna sarılarak söylediği yalandan ve yaptığı hatadan dolayı özür dilemiştir. Yine aradan yıllar geçmiş, zamanın tek partisi tarafından Balıkesir’den mebus adayı yapılmak istenmiştir. Fakat Hikmet Bey’in Balıkesirli olmadığı Giresunlu olduğu gerekçesiyle vazgeçilmiştir. Oysa Hikmet Boran Balıkesirlidir. Üstelik Balıkesir’in Savaştepe bucağındandır. Fakat bucağın eski adı Giresun’dur.Hikmet BORAN’ın bir oğlu vardır. Günümüzün tanınmış sunucusu Orhan BORAN. Hikmet BORAN 1944 (45) yılında veremden ölmüştür.




Bu Konuya Toplam 1 Yorum Yapılmıştır.   

Ad : Soyad :
E-Mail : Şehir :
Ülke :      
Başlık :
Mesaj :
Güvenlik Kodu :            
 
ihsan paksoy / İSTANBUL
KURTULUŞ SAVAŞAINA KATILANLAR
FİLİSTİN CEPHESİNDE VE BÜYÜK TARUZDA ÖN CEPHEDE SAVAŞAN İŞGALCİ YUNAN ASKERİNİ DEZİE DÖKEN DAREDELİ SUVARİ NAMIK PAKOYU NEDEN UNUTTUNUZ ?
19.07.2011 23:57:59 / 1580

Tüm Başlıklar

Coğrafi Özellikleri
Kurtuluş Savaşında Adı Geçenler
Kültür
Sosyo Ekonomik Durum
Tarihçe
Balıkesir Firmalar
Balıkesir Ürünler
Balıkesir Reklam
Haberler
Resim Galerileri
Balıkesir
Bandırma
Edremit
# #
Balıkesir Öğrenci Yurtları
Balıkesir Kahvaltı Mekanları
Web Sayfası Talep Formu
Firmanı Ücretsiz kaydet

Copyright © 1997 - 2024 balikesir.com Bize Yazın      Kullanıcı Sözleşmesi       Kvkk Bilgilendirmesi