Geriye kalan otuz deri fabrikası ise kapasitelerinin çok altında üretim yapıyor. Gönen Deri Sanayicileri Derneği Başkanı Orhan Küçük, dericilerin küresel ısınmadan en çok etkilenen sektörlerin başında geldiğini, siparişlerde %40’ın üzerinde düşüş yaşandığını söyledi.
Deri piyasasının yüzde 70′inin Rusya ile çalıştığını dile getiren Küçük, “Bizim deri satışları modayla olduğu kadar iklimle de yakından ilgili. Rusya’da eylül, ekim dönemi genellikle insanların deri satın aldığı aylardır. Ama bu sene son 20-30 yılın en yüksek sıcaklıkları yaşandı. İnsanlar deri satın almaya ihtiyaç duymadılar. Ellerindekilerle idare ettiler. Dericilerin elindeki mallar da stoklarda kaldı. Dua ediyoruz bu sene iklim normale döner, sektörümüz nefes alır” dedi.
Yüksek faiz politikasının finansman maliyetini artırdığını, üreticilerin işletme sermayesini dahi temin etmekte sorun yaşadığını savunan Küçük, “Küresel iklim değişimlerinin de etkisiyle kapanan fabrikalara yenilerinin eklenmemesi için öncelikle kredi faiz oranlarının düşürülmesi gerekmektedir. Aşırı değerli YTL ihracatçıyı bitme noktasına getirdi. Enflasyonun minimum yüzde 10 olduğu bir ülkede, YTL’nin yüzde 20 değer kazanmasını izahta güçlük çekiyoruz. Kurun yükseltilmesi ihracat için üretim yapan firmaların nefes almasını sağlayacak artan ithalattan doğan haksız rekabetin önüne geçilebilecektir” diye konuştu.
Deri sektörü elektrik enerjisini rakip ülkelere kıyasla çok daha pahalıya aldığını vurgulayan Küçük, enerji maliyetinin düşürülmesinin rekabet avantajı sağlayacağını vurguladı. Uzakdoğu’dan ithal edilen ve suni deriden mamul deri ürünlerin ülke içinde doğal deri gibi lanse edilerek satıldığının altını çizen Küçük, bunun için acil önlem alınması gerektiğine dikkat çekti. Küçük, bu durumun hem tüketiciyi yanılttığına hem de haksız rekabete neden olduğuna dikkat çekerek, “Nihai deri ürünleri ithalatında azo boyar maddelerin ve diğer zararlı kimyasalların kullanılmadığına dair kontrol sistemi oluşturulmalı; zorunlu menşe etiketi uygulanması sağlanmalıdır” dedi.
Türk deri sektörünün zaman zaman dünya ve ülke konjonktürüne göre inişler ve çıkışlar göstermesine rağmen lokomotif sektörlerden biri olduğuna dikkat çeken Küçük, ülke deri sektörünün düzlüğe çıkabilmesi için faizlerin düşürülmesi, kurun yükseltilmesi ihracat için üretim yapan firmaların nefes almasını sağlayacak artan ithalattan doğan haksız rekabetin önüne geçilmesi, SSK primi, gelir vergisi stopajı, işsizlik sigortası vb. payının OECD ülkeleri ortalaması olan yüzde 18′e çekilmesi, enerji maliyetlerinin düşürülmesi, Ticaret Borsası'nda ham deri girişinde ve işlem görmeden yapılan satışta alınan tescil ücreti kaldırılması gerektiğini söyledi. Küçük, sektör ayrıca, AB’ye uyum çalışmalarında sektörle koordineli bir şekilde düzenlemeler gerçekleştirilmesini ve pahalı olan çevre yatırımlarında sektöre maksimum destek sunulması talebinde bulundu.
18.02.2008