Bazı etkinliklere katılmak üzere geldiği Balıkesir'de, AA muhabirine açıklamalarda bulunan Şahin, İstanbul'da yaşanan deprem sonrası vatandaşların yakınlarına uzun süre ulaşamadığını söyledi.
Depremin iletişimin kısmen kesilmesi bakımından sadece İstanbul'u değil, tüm ülkeyi etkilediğini belirten Şahin, şöyle konuştu:
"Deprem aslında fay hatları itibariyle 5,8 olarak açıklandı. Biz onu fay hatlarında 5,8 hissettik ama cep telefonlarında 7,8 olarak hissettik. Sadece İstanbul'da bir deprem oldu ama deprem bütün Türkiye'yi etkiledi. İstanbul'daki depremden dolayı Diyarbakır'daki bir vatandaş evine, Samsun'daki bir vatandaş yakınına ulaşamadı. Hele hele İstanbul'da yaşayanların tümü perişan oldu. Aslında depremin hiçbir etkisi yoktu. Ölüm yok çok şükür, az hasarlı atlattık ama cep telefonlarının bu altyapı yetersizliğinden dolayı, fazla kar hırsından dolayı hakikaten ciddi bir infial oluştu. Sanki çok ciddi bir altyapı çökmesi, insanların binaların çökmesinden dolayı altında kalması gibi bir algı oluştu. Çünkü kimse kimseye ulaşamadı. Cep telefonlarının bu keyfi uygulamaları son bulmalı."
Şahin, 1999 yılındaki depremde de aynı sıkıntıları yaşadıklarını, depremle beraber baş gösteren şebeke sorununun manevi tazminat sebebi olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Aradan 20 sene geçmiş hala aynı noktadayız, hiçbir gelişme yok. Yani daha çok kar edeceğim diye altyapıya bir yatırım yok. Maalesef alt yapıya yatırım olmayınca da bu hale geliyoruz, kimse kimseye ulaşamıyor. Açıklamaya bakıyoruz, çok komik: 'Çok yoğun aramalar olduğu için.' Reklam yapıp 'milyonlarca abonem' deme havasını atabiliyoruz. Bunu yapabiliyorsak altyapıyı da buna göre ayarlamak zorundayız. Artık bunların bu keyfi davranışları cezasız kalmamalı. Bunlara mutlaka bir yaptırım uygulanmalı. Bunlar bu tür bir durumda hizmet veremeyecekse ne zaman hizmet verecekler? Cep telefonlarından dolayı sıkıntı yaşayan insanların psikolojik anlamda zarar görmeleri manevi tazminatı doğurur. Bütün tüketicilere manevi tazminat açma doğrultusunda hakları olduğunu buradan hatırlatmak istiyorum ama asıl olan devletin yetkili kurumlarının yaptırım uygulamasıdır."
27.09.2019