2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya küfürler damga vurdu.

Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen davada Abdullah Cömert’in ölümüne neden olan gaz kapsülünün atıldığı polis akrep araçlarının konuşma dökümleri incelendi. Küfürlerin yer aldığı konuşma metinlerini sanık polis A.K.’nın avukatı araç içi kayıt olmadığı gerekçesi ile reddetti. Cömert Ailesi’nin Avukatı Hatice Can, araç içinde kayıtlara geçtiği iddia edilen küfürlerin olaydaki kastı arttırdığını söyleyerek, polis A.K.’nın tutuklanmasını talep etti. Mahkemede konuşan Adnan Cömert, kardeşinin küfürler edilerek katledildiğini söyledi. Anne Hatice Cömert ise adalet istediklerini yineledi. Mahkeme heyeti İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan talep edilen ve atılan gaz fişeği ile ilgili raporun gelmemesinden dolayı davayı 20 Kasım tarihine erteledi.

Dava sonrası konuşan Avukat Hatice Can, "Atış yapılan anların görüntüleri daha önceden incelenmişti. Ses kayıtları da vardı. Bunlarla ilgili jandarma kriminale yazılar yazıldı. Adli Tıp’tan ara karar bekleniyor ve jandarma kriminale yeniden cd gönderildi. Olaya ilişkin Hatay Emniyet Müdürü, sıralı amirleri ile ilgili disiplin soruşturması yapılmaması kararı girmişti dosyaya. Biz adalet beklerdik o soruşturma sonuçlarından. Bu davanın 1300 km ötede görülmesi de adil yargılamaya uygun değil. Antakya’dan geliş gidiş 3 gün sürüyor. Biz sonuna kadar davada adalet arayışımızı sürdüreceğiz. Sözü edilen küfürler, atış yaparken edilen küfürlerdir. Bunlar kastın yoğunluğunu da gösteriyor" dedi.

Avukat Tacettin Çolak, "Kriminalden gelen raporda araç içinde polislerin konuşmaları, göstericilere karşı küfürleri ortaya çıktı. Küfürleri telaffuz etmeye adabımız el vermedi. Bunlar devlet memuru değil, üzerine resmi elbise giydirilmiş karşısındakini yok edilmesi gereken bir düşman olarak gören militanlardır" şeklinde konuştu.

Baba Edip Cömert ise sanığın cezalandırılmasını istedi. Cömert, "Bu kan lekesini üzerlerinden atması lazım. Bu adam suç işlemiş ise cezasını çekmeli. Bu polisin ceza almasını istiyorum" dedi. Anne Cömert ise davanın Balıkesir’de görülmemesi gerektiğini söyleyerek, "Benim oğlum Antakya’da öldürüldü, Balıkesir’de öldürülmedi" dedi.

09.10.2015