Belediye Başkanı Dursun Mirza, Büyükşehir Belediyesi’nin Kasım Ayı Meclis toplantısı II. Oturumunda, Bandırma’da son dönemde yaşanan su faturaları ile ilgili gelişmelerle ilgili bir konuşma gerçekleştirdi. Başkan Mirza yaptığı konuşmada, su faturaları ve büyükşehir uygulamalarıyla ilgili eleştirilerde bulundu. Mirza, Bandırma’nın yanı sıra, birçok ilçenin de bu konulardan dolayı mağdur olduğunu ve bunun en kısa sürede çözülmesi gerektiğini meclis kürsüsünde dile getirdi. Mirza, su hattından kaynaklanan borcun önceki seçim dönemlerinde muhalefet tarafından malzeme edilerek çok kez sildirileceği ifade edildiğini, ayrıca bandırma suyunun Gönen Barajı gövdesinden alınarak su ücretlerinin ucuzlatılması gerektiğini söyledi. Uygulanan su fiyatlarının adaletsiz olduğuna dikkat çeken Mirza, birçok Büyükşehir’de olduğu gibi Balıkesir’in tamamında ‘Sabit Fiyat Uygulanması’nın olması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca kırsal alanlarda uygulanan su fiyatlandırmaların özellikle Bandırma çevresinde iki katı olarak ücretlendirildiğini, bunun yanında park-bahçeler için kullanılan suyun da ücretsiz olması gerektiğini ifade etti. Başkan Mirza, konuşmasının son bölümünde Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur’a Atık Su Bedeli olarak toplanan paraların vatandaşlara geri iade edilip edilmeyeceğini konusunda bir soru yöneltti. Mirza, bu konunun takipçisi olacaklarını söyledi. Belediye Başkanı Dursun Mirza, “Bu su konusu yılladır seçim dönemlerinde malzeme yapılmış konu olmuştur. Özellikle iktidar partisi temsilcilerin “seçilirsek tüm su borcunu tamamını sileceğiz” söylemleri halkımızın hala zihninde yer tutuyor. Bugünlerde de Bandırma bu su konusunda oldukça hareketli günler yaşıyor. Sivil toplum örgütleri bunun için mitingler yapmakta, imza toplama kampanyaları düzenlemekte ve çeşitli görüşleri dile getirmektedir. Bizlerin görevi de bu görüşleri burada halkın meclisinde dile getirmektir. Kısaca bahsetmek istiyorum, Bandırma’nın su kaynaklarının yetersizliği mevcut kuyularında çökmesi nedeniyle 1994-1999 tarihleri arasında Belediye Başkanı Durgut Ergin’in döneminde benimde meclis üyeliği görevini sürdürdüğüm yıllarda Gönen Barajından yeni bir su hattının yapılması gündeme getirildi. O dönem kentin nüfusu 100 bin’i aşmadığından DSİ bu projeyi gerçekleştirmedi. Tüm kentin bir araya gelerek dış kaynaklı alınan kredi ile bu proje hayata geçirildi. Ancak proje nedeniyle maliyeti oldukça fazla olan bedel karşımıza çıktı. Birçok belediye yönetimi de maliyeti nedeniyle suyun fiyatını yüksek tutmak zorunda kaldı. Suyun bu maliyet hesabında enerji gideri, çalışanların ücretleri ve araç-gereç ücretleri de hesaplanarak %10’luk bir karla su ücreti belirlenir. Şunu belirtmekte fay var Bandırma Belediyesi bu %10’luk karı uzun süredir fiyatlarına yansıtmamıştı. Zaman zaman bu su ücretleriyle ilgili belediyeler müfettiş layihasıyla karşılaşır. Bizde son olarak 2011 yılında bir müfettiş layihası aldık. İçme suyu ton başı birim fiyatları hesaplanmasında gerçek maliyet hesaplamasının yapılmadığı anlaşılmıştır. İlçe içme suyunun yaklaşık 55 km mesafeden geldiği ve cazibeli gelmediği göz önünde bulundurularak günün maliyet şartlarına uygun olarak ton başı birim fiyatının yeniden belirlenmesini gerektiği belirtiliyor. Bizde tabi Bandırma’nın içme suyunun zaten yüksek olduğunu bunda bir artışın olmaması yönünde ilgili gerekçeleri müfettişe beyan ettik ve kabul edildi. Geçen Büyükşehir toplantısında bazı meclis üyesi arkadaşlar suyun fiyatının yüksek olmasının nedeni olarak bizleri gösterdi. Bunu kabul etmek elbette mümkün değil. Açıkça söylemeliyim ki seçim sürecinde Bandırma’nın suyunun Gönen barajının gövdesinden alınacağı Bandırmalılara verilen sözler arasındaydı. Çünkü gönen Barajının gövdesinden suyun alınması halinde Barajın itme gücü ve kot farkından dolayı cazibeyle Bandırma’ya kadar gelecekti. 15 km’lik bir mesafeyi kapsayan bir alan. Ancak BASKİ’ nin Stratejik Planında bununla ilgili bir proje veya bir planlama göremedim. Bilindiği gibi bu Stratejik Planlar 5 yıllık yapılmaktadır. Bunun yanında bizlerin ilk döneminde başlattığımız ve belirli bir aşamaya getirdiğimiz Katı Atık Tesisi Projesi ve Atık Su Arıtma Tesisi Projemizle ilgili BASKİ’nin Stratejik Planında yer verdiğini göremedim. Bu konuda BASKİ Genel Müdürlüğü’nden açıklama bekliyoruz. Bandırma’ya sürekli şu söyleniyor: Biz sizin su borcunuzu ödüyoruz. Değerli arkadaşlar Büyükşehir Belediye Başkanımız devrolan su borcunun 102 milyon TL olarak açıklamıştı. Ancak BASKİ Genel Müdürümüz geçen toplantıda bu borcun torba yasa gereği 75 Milyon TL’ye düştüğünü söylemişti. Ayrıca yapılan ödemelerin sonucunda 65 Milyon TL’ye kadar gerilediğini söyledi. Büyükşehir yasası gereği Su-Kanal Müdürlüğü alacakları ve borçlarıyla Büyükşehir’e geçti. Bunun içinde tahsil edilemeyen alacakları da var. Bu yasayı ne biz çıkardık ne de biz istedik. Bizlere her ne kadar bu yasayla gelirleriniz artacak denilse de hep tersi oldu. Yerel seçimler öncesi İller Bankasından gelen 7 aylık gelirlerimiz 23 Milyon 251 Bin TL olarak gözüküyor. Ancak 30 Marttan sonraki 7 aylık dönemdeki gelirlerimiz ise 11 Milyon 150 Bin TL. Aradaki fark 12 Milyon TL. Bu rakamları 12 aylık olarak hesaplandığında 22 Milyon TL’ye kadar çıkacak. Ayrıca şu noktada Büyükşehir Belediyesine geçen gelirlerimiz Toptancı, Sebze Hali, Ulaşım Hizmetleri yapan Terminal, Otopark ve Tır parkı gelirleri ile su gelirleri olarak 2013 rakamları olarak değerlendirdiğimizde 21 Milyon TL. Kısacası Bandırma Belediyesi’nden Balıkesir Büyükşehire’e geçen müdürlüklerin 2013 gelirleri 21 Milyon TL. Yerel Seçim sorası İller Bankası bir yıllık gelirleri ve Büyükşehir’e bağlanan 2013 yılı gelirlerini topladığımızda 40 Milyon TL üzerinde bir para Büyükşehire geçmiş oluyor. Yani BASKİ Genel Müdürünün açıkladığı 65 Mliyon TL’lik su borcunun 40 Milyon TL’si Bandırma Belediyesi’nden Büyükşehire geçen gelir olarak gözüküyor. Bunun içinde devrolan Gayrimenkuller yok. Gayrimenkulleri de dahil edersek Balık Hali, Sebze Hali, Terminal, otoparklar ve TIR Parkı, ayrıca bunun yanında İtfaiye Binası ve kullanılan tüm araçlar ve iş makineleri, Aksakal Belediye Hizmet Binası ve son zamanlarda elimizden alınması için yoğun çaba sarf edilen Edincik Belediye Binasının değeri, Aksakaldan ve Edincik’ten alınan otobüslerin değeri, bütün bunları katmıyorum. Sadece bir yılda bize gelmesi gereken ve gelmeyen gelirler 40 Milyon TL. Biz şöyle bir şey önerebiliriz. Büyükşehir Belediyesi aldığı yerleri bize devretsin bizde su borcunu geri almaya hazırız. Bizler seçimlerden önce söylenen gelirlerde 2,5 kat artış olmasını istemiyoruz. Biz sadece eski gelirlerimizi bize verin yeter diyoruz. Aynı şekilde borçları da almaya hazırız. Şu anda Bandırma’da uygulanan su fiyatları değinecek olursak özellikle son dönemde Ekim ve Kasım aylarında örnek faturaları da inceleyecek olursak birtakım olumsuzluklar yaşadık. Bundan önce gayet sistemli bir şekilde işleyen kurulu bir düzen vardı. Su-Kanalizasyon Müdürlüğümüzde çalışan elemanlar uzun süre boyunca edindikleri tecrübelerle işlerini tıkır tıkır sürdürürlerdi. Aynı şekilde abonelik yapacak olan vatandaşlar, açma-kesme ve benzeri işleri olan vatandaşlar hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadan kısa sürede işlerini hallediyorlardı. Ancak 30 Eylül’den sonra tüm işlemlerde Bandırma bir tıkanıklık yaşadı. Yeni organize olmanın bir takım zorlukları olacaktır, bunu kabul ediyoruz. Ancak bu organize olma işlemi ne zaman tamamlanacak bunu merakla bekliyoruz. Biz üstümüze düşeni yapmaya hazırız. Bunun için Belediyemiz karşısındaki dükkanları vatandaşlarımıza kolaylık sağlaması için BASKİ Genel Müdürlüğümüzle görüştük onlara tahsis ettik. Bunu neden yaptık, halkımız farklı bir noktada kurulacak olan BASKİ’nin ulaşım yönünde sıkıntı yaşamısın düşüncesiyle çevresindeki dükkanların kirasından oldukça düşük bir bedele kiraladık. Ayrıca çarşıda eski belediye hizmet binası altında bir dükkanı yine düşük bir bedel ile BASKİ’ye kiraladık. Bunu neden yaptık, Kira geliri için mi hayır vatandaşlarımızın değişen sistemde sıkıntı yaşamaması için bu sürece katkı sunduk. BASKİ’nin yetkisine geçtiği ilk aylarda yüzde 50 oranında atık su bedeliyle karşılaşınca vatandaşlarımızın tepkisi büyük oldu. Bandırma’da her kesimden tepkiler yükseldi. Ayrıca hem atık su hem de okuma bedeli ücretlerinin KDV’si de eklenince Bandırmalı ayağa kalktı. Bu noktada sivil toplum örgütlerimize çok teşekkür ediyorum. Çok duyarlı davranarak haklarını korumak için mücadele ettiler. Şimdi yeni tarifelere baktığımızda Bandırma’nın fiyatının Kasım ayından itibaren 3,56 TL olarak belirlendiği görülüyor. Atık su bedeline gelirsek geçen mecliste Atık Su Tesisi olmayan yerlerden bu ücretin alınmayacağı söylenmişti. Olan yerlerde ise yüzde 30 oranında. Ancak bakıyorum Ayvalık’ta yüzde 40, Altınova’da yüzde 50, Küçükdere yüzde 50, Altınova Yazlık’ta ve Küçükgöl yazlık’ta yüzde 100 atık su parası alınıyor. Burhaniye’de, Pelitkök’de ve Ocaklar’da yüzde 50 oranında alınıyor. Ancak Komisyon raporunda yüzde 30 oranında alınır diyor. Bundaki amaç şu mudur diyor sormalıyız: Önce arıtma tesisi yapacak kadar paraları toplayalım, tesisi sonra yapalım. Elbette önce tesis yapılır, çalışır hale gelir sonra bedel toplanır. Protestolarda Bandırmalılar Eşit suya eşit fiyat diyor. Diğer Büyükşehirlerde örneğin İzmir’in her yerinde 3,43 TL, İstanbul’un her yerinde 3,75 TL, Adana’da 2,75 TL ve Manisa’da 3,16 TL. Bizim birinci isteğimiz Balıkesir’in her yerinde ortalama tek bir fiyatın uygulamasıdır. İkincisi TÜFE uygulamaları devam ediyor. TÜFE uygulaması düşük olan yerlerle yüksek olan yerler arasında büyük yaratıyor. Ayrıca kırsal mahallelerde yüksek oranda olanlarda bir eşitsizlik söz konusu. Örneği Balıkesir Merkez Altıeylül’ün kırsalındaki oran 0,44 Bandırma’nın kırsalında oran 0,88. İki katı. Burada büyük bir eşitsizlik var. Bandırma’nın köyü olmak suç mu? Ayrıca Park-Bahçe işleri için 0,88 oran koyuldu. Bu paranın park-bahçelerden alınmaması gerekiyor. Diyelim ki bundan böyle Bandırma’dan Atık Su Bedeli alınmayacak. Peki, soruyorum alınan bedeller ne olacak? Denildi ki Atık Su Tesisi yoksa bu bedel alınmaz. Şimdi ne olacak? O bedeller sonraki faturalardan mahsup edilecek mi?” dedi.
27.11.2014