Ahmet Akın Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda bilim adamları konu hakkında bilgi verdi. Toplantıya, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Doç. Dr. M. Murat Akbulut, Yrd. Doç. Dr. Seher Başlık, Yrd. Doç. Dr. H. Murat Özgen, Promer Planlama yetkileri ve vatandaşlar katıldı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Doç. Dr. M. Murat Akbulut, Ören’in 1950’li yılların sonlarına doğru imara açılması ile Ören’de yerleşimin başladığını söyledi. Akbulut, Ören’in kısa bir geçmişini sunarak başladığı konuşmasında, “1960’lı yıllarda Bergaz Tepe’de çok güzel bir yeşil doku vardı. O zamanlar Hüseyin Öğütçen ve Avni Meço’nun girişimleriyle burada bir kentleşme kurulmaya başlandı. 1960’lı yılların başında Bahçeşehir yerleşkesi kuruluyor. Ancak, burada kurulan bu kentleşme şehrin yanlış yerine kuruluyor. 2012 yılında biz, Mimar Sinan Üniversitesi olarak bir giriş hattı kurduk. Bergaztepe ve bazı bölgelerde sondaj çalışmalarında bulunduk. Burada daha önceleri yaşayan uygarlıkların yer tespitlerini yaptık. Bazı gömüler bulundu. Kaplar ve mutfak eşyalarını gün yüzüne çıkardık. Yine aynı bölgede eski Yunan ince işlerinden yapılan eşyalar ve heykelcikler bulduk. Son bölümde ise milattan önce 6-7 yüzyıla ve arkaik döneme ait buluntulara rastladık. Truva’da bulunan tunç devrine ve demirçağ dönemine ait ürünler bulundu. Kent tahinde şu ana kadar 6 bin yıllık bir tarihe rastladık. 6-7 bin yıllık kültür varlıkları Ören’de mevcut. Bu buluntular üzerine çalışmalarımızı sınıflandırdık ve A bölgesi olarak işaretledik. Bu bölgede 12-13. yüzyıldan kalma limanı bulduk. Yine A bölgesi içerisinde toplu buluntular var. Biz Ören’i bir bütün olarak ele alıyoruz, buna göre projeler üretiyoruz. D Bölgesi olarak isimlendirdiğimiz bölgede ise çay bahçeleri yanında bir çok evre var. 12 ve 13. yüzyılda kullanılmış konutlar var. Bizim açtığımız, kazı yaptığımız yerler belediye alanları. Bu alanda Bizans sarayını gün yüzüne çıkardık. Bu saray limana doğru bakmakta. Yakın bir süre sonra bu sarayı tamamıyla ortaya çıkaracağız. Ören’de şu anda bulduğumuz iki liman var. Birisi ticari, birisi turisttik bir liman. Bu liman milattan önce 4. yüzyılda aktif olan bir liman. Tüm bu çalışmalar sonrasında bir veri dosyası çıkardık. Bu nedenle Burhaniye’nin evrensel değerleri var. Fıstık çamları, meşe ağaçları, sincapları ile birde doğal yapısı var. Burhaniye’de“ Koruma Amaçlı Uygulamaları ve İmar Amaçlı Adremitteion Arkeolojik Sit Alanı Etkilenme Geçiş Bölgeleri” projesi maalesef çok geç kalınmış bir proje. Bu projede buralarda evi olanların ileride gerektiğinde takas yolu ile değişiminin yapılması olacaktır. Ancak, bu proje hayata geçmeden böylesine bir takasın olması mümkün değildir. Biz elimizden geldiğince Ören’in dokusunu değiştirmemek istiyoruz. Şimdi Ören’de yapılan kazıların sergilenmesi için bir müze kurma çalışmalarımız var. Projesi çizildi. Ören’in bir cazibe merkezi haline gelmesini bekliyoruz. Ayrıca, artık Ören’de her şeyin kontrollü yapılması gündemde. Bir temel kazacağınız zaman Bursa kültür Varlıklarından izin almak gerekiyor. Fakat, Balıkesir Büyükşehir olduğu için Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları şubesi kurduğunda Bursa’ya gitmeye gerek kalmayacak. Ancak yeni yapılacak yapılarda bu izinlerin alınmasına dikkat etmek gerekecek. Bu tip kazılarda müzelerden mutlaka izin alınması ve müze yetkilileri ile temel kazma çalışmasının birlikte yapılması gerekiyor. Ayrıca, buralarda bulunan eski yapıların yenilenmesini sit alanı olduğu gerekçesiyle yapamıyorsunuz. Yıkılanı yeniden yapamıyorsunuz. Biz her yeri kazmak değil, en iyiyi gün yüzüne çıkarmak istiyoruz.” dedi.
26.05.2014