Oksijen kalitesi, termal suları, kanyonları, şelaleleri, dereleri, ağaç zenginliği, hayvan varlığı ve daha bir çok özelliği ile asırlardır adını dünyaya duyuran, efsanelere konu olan Kaz Dağları’nda (İda Dağı) 32 çeşit endemik bitki (sadece Kaz Dağları’nda yetişen) bulunuyor. Bu bitkilerden 29 tanesinin ise, Milli Park alanında bulunduğu belirtiliyor. Kaz Dağları’nın endemik bitki kaynağı durumunda olması ve kendisini dünyada eşsiz kılarken, araştırmacılar ve doğa meraklıları da, Kaz Dağları’ndan vazgeçemiyor. Kaz Dağları Milli Parkı, Ege Bölgesi ile Marmara Bölgesini birbirinden ayıran coğrafi sınırda yer alıyor. Kaz Dağları, Biga Yarımadası’nın en yüksek dağı olma özelliğine de sahip. Kazdağı, jeolojik yapısı, iklim çeşitliliği ile beraber, Akdeniz ve Avrupa-Sibirya floristik bölgelerinin arasındaki sınırda izole olmuş konumu nedeniyle zengin bir bitki örtüsüne sahip.
Özellikle bitki örtüsünün taşıdığı biyolojik çeşitlilik milli parkın ana kaynak değerini oluşturuyor. Orman kuşağının üzerinde yer alan bölgelerde, hala varlığı bilinmeyen, çok zengin ve sadece bu dağa özgü nadir bitki türleri yayılış gösterdiği biliniyor. Bu özelliklerinden dolayı Kaz Dağları, Önemli Bitki Alanı (ÖBA) olarak belirlenmiştir. Yetkililer, Kaz Dağları’nda yaklaşık 800 takson ve 29’u yalnızca bu dağa özgü olmak üzere ülke çapında endemik ve nadir bitki sayısının 77 olduğunu söylüyor. Ayrıca, endemik bitkilerden en meşhuru ise Kazdağı Göknarı. Yine halkın severek tükettiği Kazdağı Çayı, sadece bin 600 metre ve daha yüksek kısımlarda yetişiyor. Bu ender bitkilerin arasında kekikler, Kazdağı kantaron çiçeği, şifalı bitki olarak kullanılan 2 türlü civan perçemi de bulunuyor.
20.02.2014