13 Eğitim-Senli öğretmen, 4 SES üyesi, 2 BES ve 3’ de sivil vatandaş olmak üzere toplam 22 kişinin yargılandığı duruşmanın ardından Eğitim-Sen Ayvalık Baştemsilciliği kalabalık bir gurupla adliye önünde basın açıklaması yaparak, kendilerine yapılan uygulamaya tepki gösterdi. Geçtiğimiz 27 Mart’ta; KESK’in 4+4+4 Eğitim Yasasını protesto etmek için Ankara’daki Kızılay Meydanında düzenlemiş olduğu mitinge gidebilmek için Ayvalık’tan katılmak isteyen KESK’e bağlı Eğitim-Sen Ayvalık Temsilciliği üyesi öğretmenler, polis engellemesi ile karşılaşınca yol keserek eylem yapması nedeniyle önceki gün haklarında açılan dava kapsamında ilk duruşmaya çıktı. Başkentteki mitinge katılmak isteyen 13 Eğitim-Senli öğretmen, 4 SES üyesi, 2 BES ve 3’de sivil vatandaş olmak üzere toplam 22 kişiye, adliye çıkışında KESK MYK Üyesi Ali Kılıç ve Akman Şimşek’in yanı sıra; KESK’e bağlı Balıkesir, Burhaniye, Edremit temsilcileri, bazı siyasi parti temsilcileriyle birlikte yaklşık 100 kişilik bir gurup tarafından karşılandı.
Kendilerine yapılanın demokratik olmadığını savunan gurup, adliye bahçesinde basın KESK pankartı açıp, basın açıklaması yaparak kendilerine yapılan uygulamayı protesto etti. Eğitim-Sen Ayvalık Baştemsilcisi Edibe Keleş tarafından; SES ve BES temsilcileri adına da yapıldığı belirtilen açıklamada, yargılanan 22 kişiyi yargı sürecine itenlerin sorgulandığı gözlendi. Keleş yaptığı açıklamada, “Bugün; 13 Aralık 2012 ve Bugün 22 kişi burada neden yargılanıyor? 22 Kişiyi yargı sürecine iten güç kimdir? Aslında cevap çok açık ve kısa, Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi Ayvalık'ta da demokratik ve sendikal hakkını kullanmak isteyen 22 kişi 2911 Sayılı yasa ile yargılanarak susturulmaya çalışılıyor. Gün geçmiyor ki hak gaspları yaşanmasın, gün geçmiyor ki haklarına sahip çıkmak isteyen insanlar yargılanmasın. Bugün 70 in üzerinde KESK üyesi arkadaşımız tutuklu. Siyasi iktidarın tercihi açık ve net, Ben hakkını arayanı, aramayı düşüneni, ses çıkaranı, ses çıkarmayı aklından geçireni yargılarım, hapsede atarım diyor. Şuan burada en demokratik hakkımızı kullanmak istediğimiz için bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

YAŞADIKLARI POLİS ENGELLEMESİNİ ANLATTI
KESK'in almış olduğu karar gereği 27 Mart'ta Ankara'da düzenlenecek olan 4+4+4 lük eğitim sistemi modelini ve grev hakkını yasaklayan sendika yasasını protesto etmek amacıyla düzenlenecek olan kitlesel basın açıklamasına katılmak için Ankara'ya gitmek istediklerini anlatan Edibe Keleş, “Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Ayvalık'ta da seyahat özgürlüğümüz polis tarafından keyfi bir biçimde kısıtlanarak Ankara'ya gitmemiz engellendi. Bu engelleme otobüs şoförümüz tehdit edilerek, baskı ile yazıhaneler kapattırılarak, tur şirketleri aranıp tehdit edilerek, Ayvalıktan çıksanız bile Balıkesir'e varamazsınız denilerek yaşandı. Ayvalık Vergi Dairesi aranarak ‘gelin denetim yapın bunların biletleri var mı?’ denilerek yaşandı. Bunları yapan işe bakın ki Ayvalık Polisi; oysaki polisin görevi seyahat eden insanların gidecekleri yere kadar sağ salim ve güven içinde gitmelerini sağlamak olması gerektiğidir. Ama aynı teşkilat, sendika üyelerinin sendika yasası ile ilgili basın açıklamasına katılmasına engel olarak güvenlik sağlıyor. Mağdur olan insanlar yargılanıyorken, mağdur eden insanlar halen okullara gidip Eylemlere kaç kişinin katıldığını sorabiliyorlar. Burada asıl yargılanması gereken özgürlükleri ellerinden alınanlar değil özgürlüklere engel olanlardır.

Siz hiçbir şey yapmayacaksınız, hiçbir şeye itiraz etmeyeceksiniz, sizle ilgili olan hiçbir şey hakkında fikir yürütmeyeceksiniz, sizin yerinize biz düşünürüz biz yaparız deniliyor, doğru olan bu deniliyor. Ancak bir gerçek var: Tarih bize olumsuzluklara ses çıkarılması gerektiğini öğretti. Hakkın verilmediği, hakkın alındığını öğretti. Tarih direnmeyi öğretti bize, Tarih inatçılığı ve inançlı olmayı öğretti bize. Tarih bize insan olmayı öğretti” ifadelerine yer verdi.

“TARİHİ BOYUN EĞENLER DEĞİL, DİRENENLER YAZACAK”
Keleş, yaptığı basın açıklamasında, “Arkadaşlar bu yaşadığımız küçük bir örnek. O gün 4688 sayılı sendika yasasındaki değişikliğe karşı çıktık. Grev hakkımızın elimizden alınmasına karşı çıktık, ne yazık ki yasa çıktı grev hakkımız elimizden alındı. 4+4+4 e karşı çıktık, Eğitimi sermayeye peşkeş çeken yasaya karşı çıktık, maalesef yasa çıktı. Bugün daha da büyük hak gaspları tasarlanıyor; Hükümet tekellerin, uluslararası sermaye şirketlerinin isteği doğrultusunda kamu çalışanının iş güvencesini kaldırmak istiyor. Bununsa tek çözümü var kamu çalışanının haklarına sahip çıkması gerektiğidir. Tek çözümü haklarını vermemek için direnmesidir. Belki daha 22’ler yargılanacak Ama unutmayalım ki; tarihi boyun eğenler değil, direneler yazacak” ifadelerini kullandı.

14.12.2012