Cumhuriyet meydanında toplanan kalabalık, zamları protesto eden pankartlar taşırken, Tüm Emekli Sen Şube Başkanı Bahise Pirim de basın bildirisi okudu.

Zaman zaman sloganlarla kesilen basın açıklamasında şunlar yer aldı. “AKP Hükümeti, elektrik ve doğalgaza yaptığı son zamlarla halkın ekmeğini küçültmeye devam ediyor. Son günlerde ülkemiz de yaşananlar, halkın dini inançlarını sömürmenin yolsuzluklar ile temel ürünlere yapılan zamların gözden kaçırılmasında ne kadar pervasızca kullanıldığını göstermektedir. AKP İktidarı, çocuklarımız ve dolayısıyla ülkenin geleceğini ilgilendiren eğitim sistemini gerici, piyasacı anlayışa terk ettirerek, 4+4+4 yasasını, TBMM’den hızla geçirtti. Aynı gün, hükümet, gerici çevrelere verdiği gazın sağladığı avantajın arkasına sığınarak, elektriğe yüzde 8, doğal gaza ise 19 kadar zam yaptı. 2002 yılında iktidar olan AKP, 10 yıldır küresel sömürü odaklarının talimatıyla uyguladığı ekonomik politikaların, sağladığı sözde ekonomik büyüme ile bu güne kadar geldi. Özünde dış kökenli sıcak paraya dayanan bu büyüme aslında hormonludur. Çünkü bu politikalarla ne üretim ne de toplumsal refah gerçekten artmıştır. Aksine, halkımız daha da yoksullaşmıştır. Yıllardır bu ülke de, üretimi arttıracak toplumsal refahı tabana yayacak ciddi yatırımlar yapılmamaktadır. Ülke ekonomisinin bu gün geldiği nokta, denizin bittiğini, paradan para kazanma döneminin kapanmakta olduğunu göstermektedir. Bu politikadan hızla uzaklaşılmadığı, üretim ve refahı arttırıcı yatırımlar yapılmadığı sürece, hükümet bu zamlarla, açığını kapatmaya, yoksul halkı ezmeye devam edecektir. Yıllardır uygulanan enerji politikası, ülkemizi daha da dışa bağımlı hale getirmiştir. Hükümetin, emperyalizmin çıkarları uğruna izlediği dış politika sonucu komşu ülkelerle yaşanmakta olan sorunlar petrol ve doğal gaz kullanımına dayalı enerji üretimini olumsuz etkileyecek ve ülkemiz insanının daha pahalı enerji kullanmasına yol açacaktır. Hükümeti biran önce bu politikadan vazgeçmeye ve bu ülke insanının geleceğini dışa bağımlı hale getiren ekonomik politikaları terk ederek, toplumun geleceğini ipotek altına alan uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ekonomik büyümede, yüzde 8,5 ile Türkiye’nin dünya ikincisi olduğu açıklandı. Başbakan ve Bakanlar, Çin’den sonra en çok büyüyen ülkenin Türkiye olduğunu müjdelediler. Türkiye büyüyor, Türkiye’nin dolar milyarderleri çoğalıyor. Lüks ve safahatta sınır tanınmıyor. Ancak pahalı doğalgazı kullanamadığı için odun ve kalitesiz kömür kullanarak ısınmak isteyen emekçiler, sobadan sızan gazdan ölmeye devam ediyor. Türkiye büyüyor, ancak Ankara’da, yani Başkentte, yani Türkiye’nin büyüdüğünün açıklandığı başbakanlığın, bakanlıkların hemen yanı başında 2 si çocuk 5 kişi kömür sobasından zehirlenerek hayatını kaybediyor. Büyüyen Türkiye’de adına iş kazaları denilen iş cinayetlerinde işçiler beşer onar öldürülüyor.

Çöplüklerden ekmek toplayanlar, pazaryerlerinde sebze ve meyve artıkları toplayan aileler giderek daha da çoğalıyor. Büyüme rakamlarının açıklandığı gün, Adana Kozan’da 10 baraj işçisinin, Esenyurt’ta 11 inşaat işçisinin cenazeleri soğumadan, Eskişehir'de ki bir maden ocağında meydana gelen göçükte 4 işçi hayatını kaybetti. Kuralsız çalışma, sendikasızlık, iş güvencesiz ve can güvenliği olmadan, taşeronlaştırmaya mahkûm edilmiş işçiler üçer, beşer, onar ölüyorlar. İşçiler ve emekçiler öldükçe, Türkiye ekonomisi büyüyor! Türkiye Dünya ikinciliğine yükseliyor! Analar beslenemediği için çocuğunu emziremiyor, çocuklar açlıktan, analar intihar ederek ölüyor, Çin’den sonra ikinci büyüyen Türkiye’de. Doğalgaz, benzin, elektrik zamlandı. Zamları başka ülkelerdeki istikrarsızlığa bağlayan Hükümet yetkilileri, Türkiye’nin daha şimdiden savaş ekonomisi uyguladığını, silahlanmaya ve savaşa dayalı bir bütçe hazırlandığını açıklamıyorlar. Doğalgaza, elektriğe ve benzine yapılan zamlar iğneden ipliğe her şeye zam yapılacağını, bunun işçi ve emekçilerin hayatını tepeden tırnağa etkileyeceğini gösteriyor. Bu gelişmenin, işçi ve emekçileri, halklarımızı biraz daha yoksullaştıracağı bilindiği halde, Türkiye’nin büyüyor olmasından mutlu olunacak bir yan yok. Büyüyen sömürü, büyüyen açlık, sefalet, büyüyen eşitsizlik, büyüyen gelir dağılımındaki uçurum, büyüyen sermaye, büyüyen patronlar…

AKP Hükümeti baskı ve sömürüde sınır tanımıyor. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere tüm kamu hizmetleri hepten paralı hale getirildi. Sosyal hakların kırıntıları bile yok ediyor. Asgari ücret açlık sınırının altında, emekliler açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm ediliyor. Üst üste yapılan zamlar, yaşamı halka zehir ediyor. Ancak bu böyle gitmez, zam, zulüm, sömürü böyle halkı yok edercesine sürüp gitmez. Çünkü asıl olan halktır, emekçilerdir. İktidarlar devrilir gider. Gün gelir devran döner, zam, zulüm ve sömürüyü halka reva görenler tarihin çöplüğüne gömülür gider” Cumhuriyet meydanında toplanan emekliler basın bildirisinin okunmasının ardından sessizce dağıldılar

09.04.2012