Şube başkanı Ayhan Balaban’ın öncülüğünde Cumhuriyet Meydanında bir araya gelen öğretmenler meydanda oturma eylemi yaparken, bir de basın açıklaması yapıldı.

Eğitim-Sen şube başkanı Ayhan Balaban’ın okudu basın açıklamasında şunlar yer aldı; “4+4+4 olarak bilinen İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikalarında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na karşı tepkilerimizi demokratik-meşru bir biçimde ifade edebilmek için başlattığımız 2 günlük grev devam ediyor.

Bir ayı geçkin süredir çıkartılmak istenen yasalarla ilgili taleplerimizi demokratik yollardan bulduğumuz her ortamda basınla ve kamuoyu ile paylaştık. Ancak bugün görüyoruz ki toplumsal tepkilere tamamen kulağını tıkamış,kendi ideolojisi doğrultusunda gelecek nesilleri ve çalışma yaşamını yeniden şekillendirme kararlılığında olan bir iktidarla karşı karşıyayız.

Salı gecesinden itibaren Ankara valiliği ve İçişleri bakanlığı tarafından en temel demokratik haklar rafa kaldırılmış, keyfi kararlarla, genelgelerle sendikal hak ve özgürlüklerimizin engellenmesi, kent meydanlarının polis ablukasına alınması, AKP’nin nasıl baskıcı ve otoriter bir yönetim zihniyetine sahip olduğunu bir kez daha göstermiştir. Şu anda Türkiye’de ilan edilmemiş bir sıkıyönetim yaşanmakta, bu ülkenin yolları, bu ülkenin şehirleri, bu ülkenin meydanları bu ülkenin insanlarına yasaklanmıştır. Yaşanan bu gelişmeler, gerek çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini yakından ilgilendiren 4+4+4 kademeli eğitim düzenlemesi, gerekse sendikal alana yönelik önemli değişiklikler içeren düzenlemelerle ilgili olarak bugüne kadar yaptığımız itirazların gücünü göstermektedir. AKP’nin telaşı ve korkusunun nedeni, haklı mücadelemizin kamuoyunda yarattığı etkiden gelmektedir.

Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini doğrudan ilgilendiren konularda yasal ve meşru haklarımızı kullanmamızın, söz söylememizin engellendiği koşullarda demokrasiden, insan haklarından bahsetmek mümkün değildir. AKP’nin büyük baskı ve gözaltı düzenine karşı, onurlu ve kararlı duruşumuzdan bir an olsun vazgeçmeyeceğiz. İçişleri Bakanlığı’nın ve tüm valiliklerin açıkça suç işlemesine, baskı, yasak ve engellemelere rağmen meşru ve demokratik hakkımızı kullanmakta kararlıyız. ‘Durmak yok yola devam’ diyerek, emek ve halk düşmanı yasa tasarılarıyla, baskı ve şiddetle tüm toplumu tahakkümü altına almak isteyenlere karşı ‘Yılmak yok mücadeleye devam’ diyerek, geleceğimizin siyasi iktidarın siyasal ve ideolojik hırslarına kurban edilmesine izin vermeyeceğiz. Dün ve bugün ülke genelinde ve Ankara’da Çocuklarının ve öğrencilerinin geleceğini karartacak kesintili eğitim yasası ile sahte sendika yasasına karşı verilen onurlu direnişi, taleplerimiz gerçekleşinceye kadar sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz. Dün geceden itibaren ülkenin tüm şehirlerinde insanların en temel demokratik haklarına karşı yapılan saldırıları, anti demokratik, faşizan uygulamaları kabul etmediğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz. 12 Eylül referandumuyla kabul edilen torba yasada bugüne kadar çalışanların ve toplumun yararına hiçbir düzenleme yapılmamıştır. Sağlık tamamen özelleştirilmiş ve paralı hale gelmiştir. Bugün de eğitim sistemi ırkçı,gerici ve piyasacı bir mantık çerçevesinde referandum desteği ile iktidarın kendi ideolojisi doğrultusunda tüm tepkilere rağmen şekillendirilmeye çalışılmaktadır.Torba yasa ile ileri demokrasi masalı altında bize dayatılan pedagojiden yoksun ideolojik eğitim modelini ve dünyanın hiçbir yerinde olmayan sahte sendika yasasını kabul etmiyoruz. Bizim bu ileri demokrasiden anlayacağımız bir şey yok ama söyleyecek sözümüz var, Belleğimize her gün bir yenisi eklenen bu faşizan uygulamalara karşı, Emekçilerin Yükselen Sesinden Daha Fazla Korkun! Çünkü Bu Sesi Asla Kısamayacaksınız! Yarattığınız korku imparatorluğuna mahkum olmayacağız! Bizler emeğimize, haklarımıza, barışa ve geleceğimize sarılarak her geçen gün daha fazla büyüyeceğiz! Size teslim olmayacak; emeğin, eşitliğin, adaletin ve barışın safında olmaya devam edeceğiz! Unutmayın ki Eğitim Sen ve Kesk olarak daha örgütlü ve daha güçlü bir sendikal mücadele ile dimdik ayakta durmayı sürdüreceğiz! Sizin teminatınız şiddetiniz, bizim teminatımız fiili meşru mücadele geleneğimiz olacaktır! Çünkü bizler;
Grevsiz toplu sözleşme, toplu sözleşmesiz sendika olmaz diyoruz! çocuk gelin, çocuk işçi olmaz diyoruz. Eğitim ve sağlık parasız olsun diyoruz. Temel eğitim 5 yaşında olmaz diyoruz.

Dershanelerden okul olmaz diyoruz. Daha fazla kar için işletmelerde çocuk emeği sömürüsü olmaz diyoruz. Okul öncesi eğitim olmazsa olmaz diyoruz. 10 yaşındaki çocuk meslek seçemez diyoruz. Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğinden kaygı duyan herkesi, anneleri, babaları, öğrencilerimizi, tüm eğitim ve bilim emekçilerin,, AKP’nin giderek artan zulmü ve baskıları karşısında omuz omuza vermeye ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi. Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kalabalık basın açıklamasının ardından sessizce dağıldı.

30.03.2012