Kamalak, "Milli Görüş mutlaka iktidara gelecektir. Saadet Partisi dışındaki diğer partilerimizin bu millete verebilecekleri hiçbir şeyleri yoktur" dedi.
Başta AK Parti olmak üzere MHP ve CHP'yi eleştiren ve Batı ile işbirliği yaptıklarını söyleyen SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, hükümetin 9 yıldır işbaşında olduğu halde yapmadığını, çünkü dışa bağımlı bir politika izlediğini ifade etti. Partisinin Balıkesir'de düzenlediği kapalı salon toplantısına katılan SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Karizma Spor Center'da açık alanda partililere seslendi. Yüzlerce kişinin katıldığı salon buluşması gece mitingine dönüştü. İstiklal Marşı okunarak başlayan törende SP Balıkesir Milletvekili Adayları tanıtıldı. Kamalak 1 saat gecikmeli olarak geldiği programda yaklaşın bin kişiye hitap etti. Özellikle AK Parti'ye yüklenen Mustafa Kamalak, "AK Parti bu güzel ilimize (Balıkesir) ne verdi? Hangi problemi çözdü? Ben bakıyorum Milli Görüş'ün kurmuş olduğu şeker fabrikası bugün atıl. SEKA kağıt fabrikası mevcut iktidar tarafından yakın akrabalara satılmış durumda. Merhum Menderes'in kurduğu çimento fabrikası Fransızlara satılmış durumda. Şimdi Balıkesir AK Parti'den ne bekliyor, Türkiye ne bekliyor? İşsizliği çözdüler mi? 2010 yılında işsizlik oranı yüzde 11,9. Peki iş başına geldiklerinde Türkiye'de işsizlik durumu, yüzde 6 idi. Normalde bir iktidarın işsizliği çözmesi, fakirliği yenmesi beklenmez mi? Bir doktora giden hastanın şifa bulma ümidi yok mu? Hasta doktora niye gider, iyileşmek için. Eğer hekim hastayı iyileştirmesi şöyle dursun hastalığını daha bir artırıyorsa o hastanın tekrar yine o doktora gitmesi beklenir mi? Hastalık iki katına çıkmış, işsizlik bugün yüzde 6'dan 12'ye çıkmış. Üretim yapmayan bir ülkenin, fabrikalarını kapatan veya satan bir hükümetin işsizliği çözmesi mümkün değil. Terör Başbakanın konvoyuna kadar geldi dayandı. Bu iktidarın terör olaylarını önleyebilmesi, şehit kanlarını dindirmesi, annelerin gözyaşını dindirebilmesi asla mümkün değil. Gelir dağılımı tam bir rezalet. Küçük bir mutlu azınlık israf denizinde yüzüyor. Forbest Dergisinin araştırmasında AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye'deki dolar milyarderi sayısı 4 tane imiş. Şimdi 39'a yükselmiş. Yani milletimizin büyük bir çoğunluğu evine bir dilim ekmek götüremezken küçük bir azınlık israf denizinde yüzmektedir. Özelleştirilen fabrikalara bir bakın, genelde üç-beş aileye gidiyor bunlar. Bu özelleştirilen fabrikaları yok fiyatına kim alıyor, kimlere peşkeş çekiliyor? Bir inceleyin. Önümüzdeki seçimlere tam 15 parti giriyor. Mantık bakımından, felsefe yönünden, inanç bakımından önümüzdeki seçimlere sadece iki parti giriyor. Milli Görüş'ün tek partisi olan Saadet Partisi ve diğerleri. Saadet Partisi'nden başka Avrupa Birliği'ne hayır diyen başka bir parti yok. Saadet Partisi Avrupa Birliği yerine İslam Birliği diyor. Biz İslam Birliği'nden yanayız, diğerleri ise Batıcı. Avrupa Birliği nedir? Çanakkale'de resmi kayıtlara göre 250 bin şehit verdik, gayri resmi kayıtlara göre ise tam 400 bin şehit verdik. Dedelerimizi şehit edenler kimlerdi, İngilizler Fransızlar değil mi? İstanbul'umuzu güzel Anadolu'muzu işgal edenler değil mi? Peki kendi ifadelerine göre, İngiliz'in, Fransız'ın kendi ifadesine göre Avrupa Birliği'nin gerçek mahiyeti Hıristiyan Birliği'dir, bunu kendileri söylüyor. Ben o zaman AK Parti'ye, CHP'ye ve MHP'ye oy verenlere soruyorum, sizler Fatihlerin, Yavuzların, Kanunilerin torunları Hıristiyan Birliğinden yanamısınız, İslam Birliğinden yanamı? İslam Birliği diyenler için adres belli, Saadet Partisi. Biz bu ülkenin insanlarına eğer mesajımızı net, açık biçimde anlatırsak emin olun MHP'ye bir tek oy gitmez. AKP'ye de bir tek oy gitmez CHP'ye de bir tek oy gitmez. Çünkü hepimiz bu milletin evlatlarıyız, hepimizin özü imanla yoğrulmuştur. Bizim solcumuz değil komünistimiz bile sofraya oturduğu zaman besmele ile başlar. Ateistimiz başı dara düştüğü zaman Allah diye yalvarır. Bizim insanımız böyledir. Bizim hem Batı'ya hem insanlığa vereceğimiz çok şeyler vardır. İnsanlık Batı'ya teslim edilemez. Batı gerçek yüzünü Irak'ta ortaya koydu, 2 milyona yakın kardeşimizi katlettiler orada. Binlerce kardeşimizi kirlettiler, 2 milyona aşkın yavru şu anda yetim orada. İşte Filistin, işte Bosna Hersek, işte Afganistan. Aramızdaki ikinci fark, bizim dışımızdaki diğer partilerin tamamı işbirlikçidir, net söylüyorum işbirlikçiler. Zalimden yanalar. Biz ise mazlumdan yanayız" diye konuştu.
MHP'YE BAŞÖRTÜSÜNÜ SORDU
SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, 1999 seçimlerine giderken MHP'nin seçim vaatlerinin başında özellikle başörtüsünü vurguladığını, bu sorunu mutlaka çözme vaadinde bulunduğunu hatırlattı. Kamalak, "MHP'nin önde gelenleri haykırıyorlardı 'başörtüsü problemini biz çözeriz o sebeple oylarınızı ürkeklere değil erkeklere verin diyorlardı. Sonra ne oldu? 2 Mayıs günü meclisin ilk toplandığı gün kendi milletvekillerinin başörtüsünü çözdüler. Keşke sadece orada kalsaydı. Kuranı Kerim'i yasakladılar. Başörtüsü problemini biz çözeriz diyen MHP ile DSP ve Anavatan Partisinin üçlü koalisyonu. Ben, 'kanımız aksa da zafer İslam'ın' diyen ülkücü kardeşlerime sesleniyorum, siz MHP'ye Kuranı yasaklasın diye mi oy verdiniz? Bunun için mi destek olacaksınız? Yasağı onlar koydu ama AK Parti de 9 yıldan beri iktidarda, 24 saatten kısa sürede değiştirilebilecek olan bu kanuna dokunmadı. Niye, çünkü diyordu ki biz Milli Görüş gömleğini çıkardık, bunun anlamı da bu konular bizi ilgilendirmez demektir. Milli Görüş gömleği bir, iki metrelik bez parçası değildir. Milli Görüş gömleği bu milletin inancıdır, ruh köküdür, örfü. adetidir. Sonra bizim ecdadımız her gittiği yerde cami açardı, peki AK Parti ne yapıyor? Dinler bahçesi (!) Bildiğim kadarıyla İslam'ın beş şartı var, ilki şahadet kelimesidir. Peki, bir kimse şahadet getirdikten sonra Muhammeden Resullulah demese Müslüman olur mu, olmaz. Dinler bahçesi dedikleri yerde bu ikinci kısım yok. Batı ile anlaşıyorlar, uzlaşıyorlarmış. Asgari müştereklerde birleşeceklermiş. Hayır, bu işbirlikçidir, teslimiyettir, aşağılık kompleksidir. Milli Görüş buna hayır diyor" dedi.
MİLLİ GÖRÜŞ PROGRAMI
İktidara geldiklerinde Osmanlıcayı ilköğretimin başından üniversitenin sonuna kadar mecburi ders olarak konulacağını belirten Kamalak, SP iktidarıyla beraber meclise girecek olan Milli Görüş programında işçiye, memura ve emekliye yüzde 50 zam sözü verdi. Kuran kurslarını da açacaklarını belirten Mustafa Kamalak, "9 yıldır iktidardalar ama terör olaylarını çözemediler, çözemezler de. Elde ne varsa satıyorlar, fabrika, işyeri vs.. Satıyor, özelleştiriyor, peşkeş çekiyor. Camileri de kiliseye dönüştürüyor. Sizin en hayırlınız Kuranı öğrenen ve öğretendir. O halde hayırda yarışalım. İşsizliği biz önleriz, yolumuz kesilmese idi emin olun şu an Türkiye'miz Almanya'dan da, Fransa'dan da, İngiltere'den de kat be kat daha ileride olurdu. Çünkü 1977 yılında hazırlayıp sunduğumuz tam 383 yatırım projemiz vardı. Şu an satılan fabrikaların önemli bir kısmı Milli Görüşün o yıllarda temelini atıp bir kısmını hizmete açtığı fabrikalardır" dedi.
Kamalak'ın konuşması esnasında, "İşte ordu iste komutan", "Saadet gelecek yüzler gülecek", "Türkiye yanıyor, saadeti arıyor", "Avrupa değil İslam Birliği", "Biz, biz, biz, Fatihlerin nesilleriyiz", "Mücahit Erbakan Başbakan Kamalak", "Katil ABD işbirlikçi AKP", "Başbakan Kamalak", "Kurtar bizi Kamalak işler yarım yamalak", "Saadet gelir ülke kurtulur" şeklinde slogan attılar.
Geceyi Balıkesir'de geçiren SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak bugün de bir basın toplantısı düzenledi. Basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelen SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, aynı sözlerini tekrarladı. Türkiye'nin iç ve dış borç toplamına dikkat çeken Kamalak, "Bugün gelir dağılımı alabildiğine bozulmuş durumda. AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye'deki dolar milyarderi sayısı 4 adet, bugün ise 39. Forbest Dergisi 'yöneticileri ikna etmekte çok zorlandık' diyor. 2000 yılında 4 olan dolar milyarderimiz 2009 yılında 13'e yükselmiş ve bir yıl sonra da 39'a yükseliyor. 100 Türk'ün 1 yıl içindeki serveti 17 milyar dolar artmış. Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana buna karşılık birileri israf denizinde yüzüyor. Meclisteki partilerin bu problemi çözmesi mümkün mü? Mevcut iktidar işbaşına geldiğinde Türkiye'nin iç ve borç toplamı 186 milyar civarıydı, şu anda ise 525 milyar dolardır. Bu borcu henüz doğmamış olan yavrular ödeyecektir. Peki vatandaşların durumu nedir? Milletin 186 milyar lira borcu var, 16 milyon insanımız icralık. Aramızda borcu olmayan var mı, yok. Cari açık, 2000 yılında 9 milyar dolar civarı. 2011 yılı Mart ayı itibariyle cari açık 60 milyar doları geçti. Meclise ve Türkiye'ye yeni bir kan, yeni bir heyecan, yeni bir program lazım. Bu Milli Görüş programıdır" diye konuştu.
06.06.2011